RavzaGul.com
RavzaGul.com
RavzaGul.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RavzaGul.com


 
KapıAnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet

Aşağa gitmek 
Sayfaya git : 1, 2, 3, 4  Sonraki
YazarMesaj
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 14:59


tasavvuf böyle anlaşılır

Tasavvufu yaşadığını zanneden birtakım liyâkatsiz veya kötü niyetli insanların tatbikâtına bakarak onu anlamak imkânsızdır. Zîrâ Tasavvuf, her kantarın çekebileceği bir yük olmadığından, ehil olmayan kimselerin davranışlarında ortaya çıkan muhtevâ ile işin aslı arasındaki muazzam fark, insaf ve mantık ölçüleriyle bakıldığında sathî bir nazarla bile kavranabilir.

Tasavvufu, kaba ölçülerle anlamak imkânsızdır. Zîrâ Tasavvuf, gönül ufkuna âit bir hâdise olup temel harcı aşk ve muhabbettir. Muhabbetten nasîbsiz kimselere o ne kadar anlatılsa fayda vermez. Bu, tıpkı doğuştan gözleri görmeyen bir insana renk târif etmek gibi faydasız bir çaba olur.

İnsan, ne kadar kendi iç âleminin tefekküründen uzaklaşırsa, o nisbette otomat ve taklitçi olmaya mahkûmdur. İçindeki rûhânî âleme güçlü olarak dalamayan, onu tanımayan ve feyz mahrûmu bir insan, etrâfındakileri taklîd eder. Umûmî cereyâna kendini kaptırır. Bir şahsiyet ve karakter vaz edemez.

İlâhî vuslata nâiliyet, gönlü servet, şöhret ve dünyevî endişelerden vazgeçirebilmekle mümkündür.

Tasavvufun hedefi ise, kemâl sıfatlarla muttasıf, noksan sıfatlardan münezzeh ve müteâl olan Allâh'ı kalben de tanıyabilmek, yâni mârifetullâhtır.
musa topbaş


http://www.ihvanforum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:00

musa topbaş hoca efendinin kaleminden
tasavvufun gayesi

Tasavvuf, dünyanın süsünden yüz çevirmek, insanların meyil edegeldiği geçici lezzetlerden korunmak, halk ile beraber, Hakk‘a yönelmektir.
Tasavvufun gayesi Hakk’ın rızâsını kazanmak için nefisleri temizlemekten, güzel ahlâk sahibi olmaya çalışmaktan, kısaca Allah ve Resûlü’nün ahlâkiyle ahlâklanmaktan ibarettir.

Önceleri tasavvufun zuhûrunden maksat, ahlâkı güzelleştirmek, nefsi terbiye etmek, yani nefsi dine râm, dini nefs için vicdan kılmak, nefsi dinin hükmü altına sokmak, sâlih ameller ve güzel ahlâk ile süslenmekti.

Hazret-i Peygamber Efendimiz hâtemü’l-enbiyâ olarak gönderilmelerinin sebebini kendileri bizzat şöyle buyurmuşlardır: “Ben mekârim-i ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” (Muvatta, “Hüsnü’l-Huluk”, 8 )

Binâenaleyh tasavvufun ulaşmak istediği gaye, ahlâkın kemâl mertebesine varmak için her hususta Peygamberimizin gittiği ve gösterdiği yoldan yürüyüp, iç ve dış olgunluğu itibariyle insanlığın kemâline en güzel örnek olan Fahr-i Kâinat‘ın hakikî vârisi olmaktır

Devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:00

musa topbaş hoca efendinin kaleminden
tasavvufun gayesi (devamı)

Yine tasavvufta gâye, istîdâdı olanları zühd ve takvâ yolunda istîdâdları nisbetinde tekâmül ettirerek insan-ı kâmil, mükerrem insan, kendini ve Rabbini hakkıyla bilen, Hakk'a yakınlık neşvesini tadan, nefsin düşmanlıklarına mukâvemetle Rabb'e dost olan insan olma yolunda merhaleler kat etmeye teşvik etmektir.

Kur'ân-ı Kerîm'de:
"Biz emâneti, göklere, yere ve dağlara teklif ettik de onlar bunu yüklenmekten çekindiler, (mes'ûliyetinden) korktular. Onu insan yüklendi. Doğrusu o, çok zâlim ve çok câhildir." (el-Ahzâb, 72) âyetinde buyurulduğu üzere fısk içinde bocalayan insanı "zulm" ve "cehâlet" sıfatından kurtarıp kâmil insan hüviyetine kavuşturmaktır. "Zulm"ün zıddı "adl"dir. Yâni kulun amelinin sâlih olmasıdır. "Cehl"in zıddı ise "ilim"dir. Gerçek âlim olabilmek için zâhirî ilme olduğu kadar, bâtınî ilme de sâhib olmak gerekir.

İmam Gazâlî -rahmetullâhi aleyh-:
"Veresetü'l-enbiyâ, zâhir ve bâtın (kalbî) ilme sâhip olanlardır." buyurmuştur.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:00

musa topbaş hoca efendinin kaleminden
tasavvufun gayesi (devamı)

İnsanın kurtuluşa ermesi, nefsindeki kötü sıfatlardan arınmasına, böylece amellerinin "amel-i sâlih"e, ilminin de şahsiyet kazanmasına, yâni "irfan"a dönüşmesine bağlıdır. İşte tasavvuf, bunu temin edebilecek âdâb ve erkânın kavranıp yaşanmasını gâye edinir.

Bu gâyeyi gerçekleştiren evliyâ, yani Cenâb-ı Hakk'ın kendisine dost edindiği velîleri, îmân ve takvâda kemâli yaşayan müstesnâ insanlardır. Cenâb-ı Hak onlardan şöyle bahseder:

أَلا إِنَّ أَوْلِيَاء اللّهِ لاَ خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلاَ هُمْ يَحْزَنُونَ الَّذِينَ آمَنُواْ وَكَانُواْ يَتَّقُونَ

"Bilesiniz ki, Allâh'ın dostlarına korku yoktur. Onlar, mahzun da olmayacaklardır. Onlar îmân edip de takvâya ermiş olanlardır." (Yûnus, 62-63)

Kalbde tezâhür eden îmân, kulu bütün bâtıl inançlardan kurtarıp Hakk'a yaklaştırırken, takvâ da kalbi mâsivâdan arındırır. Böyle bir kulun kalbi artık bir nazargâh-ı ilâhî vasfını kazanır. İlâhî hikmet ve esrârın tecellî mekânı olur.
musa topbaş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:01

musa topbaş hoca efendinin kaleminden
TEVBE ZAMANI ..:: 1 ::..

Allah Teâlâ ve tekaddes hazretleri buyurur:
-Ey mü'minler! Hepiniz Allah'a tevbe edeniz ki, felâh bulasınız. (Nûr 31)
-Ey mü'minler! Bir daha dönmeyecek tevbe ile Allah'a tevbe ediniz. (Tahrim, Cool
-Eğer yasak edildiğiniz büyük günahlardan kaçınırsanız sizin öbür kabahatlerinizi de örter ve sizi şerefli bir mevkie sokarız. (Nisa, 31)
-O, kullarının tevbesini kabul eden, kötü hareketlerini bağışlayan, ne işlerseniz bilendir. (Şûra, 25)

Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular:
-Kalbime öyle şeyler gelir ki, her gün ve gece yetmiş def'a Allah'a istiğfar ederim.
Ashab-ı Kiram:
-Bizim en büyük derdimiz nedir? dediler.
-Derdiniz günah derdidir, buyurdular. Ashab-ı Kiram:
-Bunun ilâcı nedir?dediler.

Resûlü Ekrem efendimiz:
-Günah işleyenin gece karanlığında dili ile istiğfar etmesidir, buyurdular. (Riyâzü'n-Nasihîn)

-İblis tard edildiği zaman, "izzetine yemin ederim ki, insanların canı bedenlerinde durdukça kalblerinden çıkmam," dedi. Allah Teâlâ da buna karşılık "canları bedenlerinde bulundukça, izzetime yemin ederim ki, tevbe kapısını onlara kapamam" buyurdu.

devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:01

musa topbaş hoca efendinin kaleminden
TEVBE ZAMANI ..:: 1 ::.. (devamı)

Bir hadis-i şerifde:
-Kul vardır ki günah sebebi ile cennete girer, buyurdu.
-Bu nasıl olur ey Allah'ın Rasûlü? dediler.
Buyurdular:

-Günah işler ve sonra pişman olur ve onu hep gözünün önünde tutar, nihayet cennete girer, o zaman şeytan, keşke onu bu günaha sokmasaydım, der. (Kimya-yı Saadet'den)

-Kul günahından tevbe etdiği zaman, Cenâb-ı Hak bu günahı, kiramen kâtibin meleklerine, kulun günah işlediği azalarına ve kulun günah işlediği mekâna ve o zamana unutturur ve böylece de kıyamet gününde o tevbe eden kulun işlediği günah için bir şahid bulunmaz.
-İstiğfar mü'minin sahife-i amâlinde nur gibi parlar. (Ramuz)

Gene buyurdular: (Ebu Hureyre radıyallahu anh'den)
-Bir kimse herhangi bir suretle günah işlemiş duruma düşer fakat hemen peşinden nâdim olub tevbe ve istiğfar eder ve bir daha işlememeğe azmederek "Ya Rabbi, ben bir günah işledim. Beni mağfiret eyle!" derse Allah da şöyle buyurur:

-Kulum bir günah işledi. Hemen peşinden, kendisinin bu günahını afvedebilecek bir Rabbı bulunduğunu düşünerek işlemiş olduğu günahdan dolayı pişmanlık duydu. Tevbe ve istiğfar etdi. Ve bir daha işlememeğe azmetdi. Ben de bu kulumu mağfiret eyledim.

Resûlü ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurur: (Hazreti Ali radıyallahu anh'den)
-Mahlûkat yaratılmazdan dört bin sene önce, Arş'ın etrafına şöyle yazılmıştır: Ben (Allah) günahlarına tevbe edib imân eden ve salih ameller işleyen, sonra da istikamete gelen kullarımın günahlarını çok mağfiret ediciyim.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:02

musa topbaş hoca efendinin kaleminden
TEVBE ZAMANI ..:: 1 ::.. (devamı)

-Göklere kadar yükselen günahı işleseniz de sonra nedâmet etseniz Allah Teâlâ tevbelerimizi kabul eder. (İbn Mâce)

-Gündüz günah işleyenin tevbe etmesi için, Allah geceleyin elini açar (tevbeyi kabul eder) gece günahkâr olanların tevbe etmeleri için de gündüzün elini açar, bu hal güneş batdığı yerden doğuncaya kadar (yani kıyamete kadar) devam eder. (Müslim)

Rasûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurur:
-Kul, Allah Teâlâya itaat etdiği zaman Allah ona marifetullahı bahşeder. Taatı terkedince, daha önce vermiş bulunduğu bu marifetullahı geri almaz. Bilakis kıyamet gününde, aleyhinde bir delil olarak kullanmak üzere kalbinde bırakır. Kıyamet günü olunca da kendisine der ki:

-Seni marifetullah ile mümtaz kılmış onu sana bahşetmiştim. Bildiğinle niçin amel etmedin? İlminle niçin âmil olmadın?

-Günahdan tevbe eden kimse günah işlememiş gibi olur. Fakat bir taraftan istiğfar diğer taraftan da günahda ısrar eder ise el-iyazü billah Cenâb-ı Hakk ile istihza eden kimse gibi olur. (Müslim)
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:02

musa topbaş hoca efendinin kaleminden
TEVBE ZAMANI ..:: 1 ::.. (devamı)

-Mü'min; günahlarını, bir dağ altında oturup da üzerine dağın hemen çöküvereceğinden korkan bir kimse gibi görür. Fâcir ise günahlarını burnunun üzerine konub uçmuş bir sinek gibi görür.

Yahya İbni Muaz kuddise sirruh buyurmuşdur ki:
-Samimi bir tevbenin alâmeti üçdür:
Oruç tutmak için az yemek.
Namaz kılmak için az uyumak.
Hak Teâlâ'yı zikretmek için az konuşmak.

Gene buyurdular:
-Tevbe, günahların hepsini yok eder. Tevbe bunu yaparsa, acaba onun rızası ne yapar? Rızası bunu yaparsa, sevgisi ne yapmaz ki, sevgisi akılları dehşete düşürür, sevgisi bunu yaparsa, dostluğu ne yapmaz ki. Dostluğu ondan gayrı her şeyi unutturur. Dostluğu bunu yaparsa, lütfu ne yazmaz ki?

Cüneyd Bağdâdî kuddise sirruh buyurdular:
-Tevbenin üç mânâsı ve merhalesi vardır:
İlk olarak peşimânlık duymak, ikinci olarak yapılan kötü işi tekrar etmemeye azmetmek. Üçüncü olarak da yapılan haksızlıkları (kul haklarını) helâl etdirib husûmetden arınmaktır.
musa topbaş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:03

musa topbaş hoca efendinin kaleminden
Asıl Olan Gönül Terbiyesi

Bir bayram günü ahbab ziyaretleri arasında Aksaray’daki kardeşimiz Oğuz Aydınol Bey’in pederleri Ali Haydar Aydınol Bey’e uğranıldı.
Misafir odasına girdiğimizde odanın tabandan tavana kadar resimlerle dolu olduğunu gördük.
Bunlar, muhtelif zamanlarda çekilmiş yüzlerce insan sureti idi.

Muhterem Üstazımız-kuddise sirruh– Hazretleri, orada mutad sohbetlerinden birinin açıklamasını yaptılar. Sohbet çok verimli ve huzurlu oldu. Ne duvardaki resimlerden bahsedildi, ne de Muhterem Üstazımızın nurlu yüzlerinde bir neşesizlik, huzursuzluk müşahede edildi.
O muhterem insân-ı kâmil; kalb, gönül mevzuları üzerinde titizlikle dururlardı.

Oradan ayrıldıktan sonra devlethaneye dönünceye kadar da, o mevzu ile alâkalı bir kelâm etmediler. O büyük Allah dostu bilirdi ki, kalb-i selime vasıl olan her şeye vasıl olmuştur. Her şeye kavuşan da, Allah’ın izniyle, her hatalı halini kolaylıkla terk eder. Ve her işi Rabbısının izniyle yerli yerinde olur. Nitekim, bir sene sonra aynı şahıs ziyaret edildiğinde, o duvardaki yüzlerce resmin kaldırıldığını ve onların yerinin Beytullah ve Türbe-i Saadet resimleri ile tezyin edildiğini gördük.

Denilirse ki muhterem üstaz hazretleri, şeriata muhalif bu vaziyeti gördüğü halde niçin emr bi’l ma’ruf, nehy ani’l münker yapmadı?

Cevaben deriz ki: Yüksek derecedeki mürşid-i kâmillerde Allah’ın izniyle tasarruf etme selâhiyetleri vardır. Bu, Cenab-ı Hakk’ın kendilerine bir lütf u ihsanıdır. Onlar, muhatablarının kabiliyetlerini bildikleri için sessizce Cenab-ı Hakk’ın zikrini ilka ederler, yani onunla ihya ederler, diriltirler. Bu sayede sâlik hatasını görür ve tashih etme yoluna gider.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:04

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
Asıl Olan Gönül Terbiyesi (devamı)

Sultanü’l-Ârifîn Muhterem Üstazımız herhangi bir evlâdına;
– Niçin sakal bırakmadın? Yahud sarık sarmadın? Yahud şu başındaki lengeri niye hâlâ taşıyorsun? Gravat takmanın ne lüzumu var? gibi sualler sormazlardı. Çünkü bilirlerdi ki ihlâslı, çalışkan salikler, manevi derslerini yerine getirdikçe, letâiflerinde inkişaf olur. Görüş ve sezişlerinde değişiklikler görülür. Evvelce çok sevdikleri,

ehemmiyet verdikleri şeyler, gözlerinden silinir ve mühim olanları mühim olarak görüp nefislerinde seve seve tatbik ederler. Gururlanarak sakal bırakmazlar, sünnet-i se-niyye olduğunu bilerek, engin bir tevazu ve mahviyet içindedirler. Sakal bırakmayanlara karşı düşmanlık beslemezler.
Hulâsa bilerek yapılanla gâfilâne yapılan bir olur mu?
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:04

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
Asıl Olan Gönül Terbiyesi (devamı)

Fakir, üç beş sene evvel, Mescid-i Nebevî’nin geri saflarında oturuyordum. Bir kaç saf ileriye bir Türk hacısı geldi. Giyimi kuşamı pek güzeldi. Bir ara yanına başka bir şahıs oturdu. Ya Lübnan’lı, veya Filistin’li idi. Sakalsızdı. Onunla musafaha yapmak ve yakınlık göstermek istedi. Ne mümkün? Sarıklı şahıs öfkelenmişdi. Kendi

başındaki sarığı ve sakalını eliyle işaret ederek homurdandı ve ona arkasını çevirdi. “Sen ne biçim Müslü-mansın” diye onu ayıbladı. O da cevab vermeyib, edebini muhafaza ederek oradan ayrıldı. Kalbi kırılmışdı, küskündü. Sebebsiz yere kalb kırmak, gönül yıkmak ne kadar mes’uliyetlidir. Halbuki, farzlardan sonra en verimli ibadet mü’min kardeşlerimizin gönüllerine sürür vermekdir. Hazreti

Mevlânâ -k.s.– “Gönül Kibriya’nın nazargâhıdır” buyurur. Bu gibi sözlerin emsali çokdur. Böyle çirkin muamele etmekden ise, o sarığı sarmayıb sakal bırakmasa idi daha isabetli olurdu. Çünkü o kisvenin insana tevazu ve vakar vermesi lâzımdı.
Bir insanın yaptığı ibadet ve bulunduğu hal, onu gurura götürüyor ise, bilmelidir ki, o kemal ehli değildir. İslâmî ahlâk ve edebden nasibi yokdur. Avamın tâ kendisidir.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:04

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
Asıl Olan Gönül Terbiyesi (devamı)

Muhterem Üstazımız kuddise sirruh hazretleri, sâliklerde zuhur eden bazı hususlarla meşgul olmaz ve dinlemezlerdi. Çünkü onun yegâne emeli, onu hakkıyla, kâinatın yaratıcısı olan Halik Teâlâ ve tekaddes hazretlerine bağlamakdı.

Her kalb bir gönül âlemidir. Onun ehemmiyetini idrak edib, kalbe Allah Teâlâ’dan gayrı hiçbir şeyin sevgisini sokmamağa gayretli olunmalıdır ki, lâyıkı veçhile Allah Teâlâ’ya vasıl olunabilsin.

Muhterem Üstazımız, rüya ve kerametlerden ziyade “En büyük keramet, Cenab-ı Hakk’ı görürcesine, ubûdiyyet vazifemizi kemaliyle ifa edebilmekdir” buyururlardı.
musa topbaş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:05

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET
..:: 1 ::..
Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri buyuruyor:
"İnsanlar, ihlâsli ibadetden baskasiyla emir olunmadi." (Beyyine :5)
"Hâlis din Allah için olandir." (Zümer:3)

Rasûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor:
"Allah Teâlâ buyuruyor ki: Ihlâs benim sirlarimdan bir sirdir. Onu, sevdigim kulun kalbine yerlestiririm."

Ahmed ibn Hadraveyh Allah Teâlâ'yi rüyasinda gördü, buyurdu ki :
-Bütün insanlar benden isterler, yalniz Ebu Yezid beni ister."'

Siblî' yi -kuddise sirruh- rüyada gördüler. "Allah Teâlâ sana ne yapti?" dediler. Dedi ki :
-Bana biraz gazaplandi. Çünkü bir defa dilimden ,"Cenneti kaçirmaktan büyük hangi ziyan vardir?" sözü çikmisti.
Sonra buyurdu ki:
-Hayir öyle degildir. Seni görmeyi kaçirmakdan, daha büyük hangi ziyan vardir. " demeliydim.

Niyet amelin fevkîndedir. Bir kimsenin kulluk niyeti cehennemden korkmak yahud cennet nimetlerine kavusmak olabilir. Cennet için kulluk eden, mide ve fercin kulu olur. Kendisini; mide ve ferç arzularinin bulundugu yere çeker ve götürür.

Cehennemden korkdugu için amel eden, kötü köle gibidir,ancak korkusu yüzünden is yapar. Bunlar her ikisi de Allah için amel yapmis sayilmaz. Begenilen kul, yapdiklarini cennet ve cehennem sebebiyle degil,Allah için yapan kuldur. Bu, bir

kimsenin, sevgilisine , sevgili oldugu için bakmasi, onu sevdigi için olub, altun ve gümüs beklememesine benzer. Altun ve gümüs için bakanin niyeti, altun ve gümüs olur. O halde Allah Teâlâ'nin cemâl ve celâlinin, mahbub ve mâsûku olmayanlar, böyle niyet edemez. Böyle olan kimsenin ibadeti Allah Teâlâ 'nin cemâlinde tefekkür ve onunla münacaat olur. Bunlar hakikatte Allah'in dostlari âriflerdir."

devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:05

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 1 ::.. (devamı)

Kulluk vazifelerimizi Hak celle ve âlâ hazretinin rizasi için yapmaliyiz. Baska maksadlarla yapilan islerde hayir yokdur. Ibadet Allah Teâlâ için yapilirsa, degeri çok büyük olur. Baskalarinin senâsina veyahud ihsanina nail olmak gayesiyle

yapilirsa, bilakis Hak celle ve âlâ hazretlerinin gadabina sebep olur, ki zâhiren kusursuz gibi görünen bu ameller sahibinin cehenneme girmesine bile sebep olur.
Ibâdetler ne niyetle yapilirsa, karsiligi da ihlâs ve niyet ölçüsünde olur. Hâlis bir niyetle vazifesini ifa edenler hem dünya hem de âhiret nimetlerine nail olurlar.

Niyetlerinde samimi olmayanlar ihlâssizliklarinin neticecesi olarak hüsrana ugrarlar.
Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri, kullarinin hatasiz, ihlâsla yapmis olduklari dis ibâdetlerini mükâfatlandirdigi gibi, kullarinin kalplerinde beslemis olduklari saf, temiz niyetlerini de belki daha ziyadesiyle degerlendirir. Elhamdülillah.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:05

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 1 ::.. (devamı)

Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretlerini sevmek ve kendisine karsi hüsnü zan sahibi olup, teslim olmak ne büyük seadettir. Keza Fahr-i Kâinat, Esref-i mahlûkat olan Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin ve Ashab-i Kiram -radiyallahu anhum- hazeratini sevmek kendileri hakkinda iyi niyet beslemek, Rabbimizin bizlere ne güzel ihsanidir. Allah Teâlâ hazretlerinin velilerini sevmek, onlara karsi hürmetli olmak, hüsn ü zan beslemek, tarifi kabil olmiyan büyük besâretdir.

Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri:
"-Ben kulumun zanni üzereyim", buyurmaktadir.

Cenab-i Hakkin afvinden ümidvar olup hüsn ü zan besleyen bir fâsik, Cenab-i Hakkin rahmetinden ümidini kesen, ye'se düsen bir âbidden Rabbisina daha yakin olmus oluyor.

Seytanin tuzaklarindan birisi de, daima mü'minleri ümidsizlige düsürmek suretiyle kalblerine vesvese vermektir. Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurur:

- Allah Teâlâ rahmeti yüz parça kilmis,doksan dokuzunu kendi yaninda tutup, bir cüz'ünü yeryüzüne indirmistir. Bütün halk, mahlûkat bu bir cüz sâyesinde birbirlerine merhamet ederler. Hatta yavrusunu incitme korkusuyla kisragin ayagini kaldirmasi bu rahmetten dolayidir." (Buhârî, Kitabü'l Edeb)

devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:06

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 1 ::.. (devamı)

Ebû Hüreyre radiyallahu anh'den:

Rasûlullah -sallallahu aleyhi vesellem -'den isittim. Buyurdu ki:
-Kiyamet gününde, halkdan ilk sorgulanacak üç kisiden biri, sehid olmus bir kimsedir ki, huzura getirilir. Cenab-i Hak ona ihsan ettikleri nimetleri sayar. O da mazhar oldugu nimetleri ikrar eder, Hak Teâlâ :
-Bu nimetlere mukabil ne yaptin , der. O da :
- Ya Rab senin ugrunda savasdim da sehid düstüm, deyince:
-Hayir, yalan söylüyorsun. Sana cesûr desinler diye savasdin. Nitekim bu söz de söylenmistir, buyurur. Sonra verilen emir üzerine yüzü koyun sürüklene sürüklene cehenneme atilir.
Ikincisi ilim ögrenip ögretmis, Kur'an okumus bir kimsedir ki, bu da celbolunup

Cenab-i Hak ona lütuf ve ihsan buyurdugu nimetleri sayar. O da bu nimetleri ikrar ve itiraf eder. Hak Teâlâ ve Tekaddes hazretleri :
-Bu nimetlere karsilik ne yapdin? der. O da :
-Ya Rab! Ilim ögrendim ve ögretdim,Kur'an okudum, cevabini verince; Cenab-i Hak ve Tekaddes hazretleri:
-Hayir yalan söylüyorsun. Ilmi, sana âlim desinler deye ögrendin. Kur'an'i sana kârî desinler deye okudun. Nitekim bu söz de söylenmistir, buyurur. Verilen emir üzerine yüzü koyun sürüklenerek atese atilir.

Üçüncüsü de Hak Teâlânin kendisine vüs'at verdigi ve türlü servetten ihsan buyurdugu kimsedir ki, huzura getirilir. Cenab-i Hak ona ihsan buyurdugu nimetleri sayar. O da onlari itiraf eder. Cenab-i Hak ve Tekaddes hazretleri :
- Bunlara mukabil ne yaptin? der.
-Ya Rab! Servetimi sirf senin ugrunda, sevdigin yollarda harcadim, deyince:
-Hayir yalan söylüyorsun. Riyâkârsin,bunlari sana cömerd desinler deye yaptin; bu söz de söylenmistir, buyurur. Sonra emrolunup o da sürüklene sürüklene atese atilir. (Riyâzü's-Sâlihîn. Hadisi Müslim rivayet etmistir.)

devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime06.03.10 15:06

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 1 ::.. (devamı)

Ebu Hüreyre radiyallahu anh'den:

Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurur:
-Aziz ve Celil olan Allah'in rizasini kazanmaya yarayan bir ilmi sirf dünyaligini elde etmek için tahsil eden kimse, kiyamet gününde cennetin kokusunu duymaz. (Riyâzü's-Sâlihîn,
hadisi Ebû Davud rivayet etmisdir.)

Ebû Abdullah b. Câbir b.Abdullah el-Ensârî radiyallahu anh'den:
Bir gazada Rasûlullah ile berâberdik.
Buyurdular ki :
-Hastaliklarindan dolayi Medine'de kalan öyle adamlar vardir ki, her yürüyüsünüzde ve herhangi bir vâdiyi geçtiginizde (niyetleri sâyesinde) sizinle beraberdir. Bir rivayetde "onlar ecirde sizinle müsterekdirler."

Buhârî'nin rivayetine göre, Enes radiyallahu anh söyle demistir:
Peygamberle Tebük Gazvesi' nden dönüyorduk. Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem söyle buyurdu:
-Bir cemaat bizim arkamizda Medine'de kaldilar. Her hangi bir kisiga girer veya bir vâdiyi geçersek onlar bizimle beraberdirler. Onlari mâzeretleri alikoymustur. (Riyâzü's-Sâlihîn, Buhârî ve Müslim'den)
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime08.03.10 11:34

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 1 ::.. (devamı)

Imam Ebu'l-Kâsim el-Kuseyrî - kuddise sirruh- rivayet eder:

Horasan Sultan ve kahramanlarindan Saffar ismiyle bilinen Amr bin el-Leys öldükten sonra rüyada görünüp kendisine sorulur:
- Allah sana ne yapdi?

Cevap verir:
- Allah beni afvetti.
- Allah seni ne ile afvetti! Ne is yaptin ki hayatta Allah seni afvetti?
- Günlerden bir gün yüksek bir tepeye çikdim. Orada askerlerimin çoklugundan gurur duydum ve Rasûlullah'in zamaninda vâkî olan savaslara katilsaydim deye duygulandim. Bunun için Allah günahlarimi bagislayarak beni mükâfatlandirdi.

Ömer bin el-Hattab radiyallahu anh'den:

Rasûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurur :
"Ameller ancak niyetlere göre degerlenir. Herkesin ancak niyetine göre amelinin karsiligi verilir. " (Buhârî ve Müslim)
Zamanimizdaki insanlarin her hangi bir hadise vukuunda niyetlerinin muhtelif oldugunu müsahede etmekteyiz.

Mesela bir yangin vukuunda, civarda bulunan herkes heyecanla kosarlar. Kimisi kosar, niyetinde samimidir, ihlâslidir. Allah rizasi için kurtarilacak bir kimse veya esya varsa, kurtarmak için, kendini atese atmayi göze alir.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime08.03.10 11:35

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 1 ::.. (devamı)

Kimisi kosar merhametlidir, üzülür, faideli olmak ister, beceriksizdir, elinden bir sey gelmez.

Kimisi olanlari seyretmek için kosar, seyir etmekten adeta zevk alir, üzülmez, hissizdir.

Kimisi, kosar, olanlarin sebebini dahi bilmez, herkes kosusdugu için o da kosar.

Kimisi kosar, kötü niyet sahibidir. Bu hengamede acaba bir sey çalabilir miyim,deye.
Trafik kazalarinda, zelzele ve emsali felâketlerde vaziyet aynidir. Zahiren yani dis görünüse göre, kosusmalar heyecanlar aynidir. Fakat niyetler ayridir.
Hüsnü niyetle yardima kosan, istedigi yardimi yapamasa bile gene temiz niyetinin mükâfatini görür.

Bakiniz o büyük sultan ve kumandan Amr ibni el-Leys zâhiren Fahr-i Kâinat Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin gazasinda bulunamadigi ve hiçbir yardimi, hizmeti dokunamadigi halde, o, saf, temiz, pürüzsüz niyetiyle Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretlerinin rizasini kazaniyor ve mükâfatlandirili yor.
Iman ve niyet temizligi ile manevi dereceler alinir. Her sey Cenab-i Hakkin yardimi ile fethedilir. Iman, samimiyet ve niyet temizligi gene onun en büyük atiyyesidir. O bahsettiginin muhafizi ve yardimcisidir.

Muhterem Üstaz Mahmud Sâmî kuddise sirruh hazretleri asagidaki menkibeyi sik sik tekrar ederlerdi.
Bir gencin içinde Yusuf Hemedânî hazretlerini ziyaret etmek, onun manevi halinden istifade etmek, hem de duâsini almak arzusu vardir

devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime08.03.10 11:35

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET
..:: 2 ::..
Nihayet kararini vermis ve bu istegini komsusu terziye açmisti. O da " Ben de gelmek isterim, sebebi ise kalbimde o zâta karsi bir tereddüt var. Bu zât hakikaten Allah'in dostu mu, degil mi?" aslini ögrenmek isterim, dedi.
O gâyenin tahakkuku için yola çikmislar ve bu esnada âlim bir kimse ile karsilasmislardi. Âlim sordu:
-Nereye gidiyorsunuz?

Onlar cevaben:
- Yusuf Hemedânî isminde bir sahis varmis, onu ziyarete gidiyoruz, dediler.
Zâhiri âlim dedi ki:
- Ben de uzun zamandan beri, su adamla karsilasip soracagim suallerle, onu mahcûb etmek isterdim, dedi.

Üçü yola çikdilar, zâhiri halleri ayni, yani ziyaret... Fakat niyetleri degisik.
Genç, temiz saf bir niyetle ziyâret etmek arzusunda.
Terzi sübhesini gidermek niyyetiyle ziyaret etmek arzusunda.
Zâhiri âlim, hasedi sebebiyle, mahcup etmek niyyetiyle ziyaret arsuzunda idi.
Nihayet Allah dostunun bulundugu yere gelmisler, ziyaretçi odasina kabul olunmuslar ve oda kapisi da kapatilmis.

O gâyenin tahakkuku için yola çikmislar ve bu esnada âlim bir kimse ile karsilasmislardi. Âlim sordu:
-Nereye gidiyorsunuz?

Onlar cevaben:
- Yusuf Hemedânî isminde bir sahis varmis, onu ziyarete gidiyoruz, dediler.
Zâhiri âlim dedi ki:
- Ben de uzun zamandan beri, su adamla karsilasip soracagim suallerle, onu mahcûb etmek isterdim, dedi.
Üçü yola çikdilar, zâhiri halleri ayni, yani ziyaret... Fakat niyetleri degisik.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime08.03.10 11:36

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 2 ::.. (devamı)

Genç, temiz saf bir niyetle ziyâret etmek arzusunda.
Terzi sübhesini gidermek niyyetiyle ziyaret etmek arzusunda.
Zâhiri âlim, hasedi sebebiyle, mahcup etmek niyyetiyle ziyaret arsuzunda idi.

Nihayet Allah dostunun bulundugu yere gelmisler, ziyaretçi odasina kabul olunmuslar ve oda kapisi da kapatilmis.

Bir müddet oturmuslar, merak ve heyecanlari artmis. Odanin ortasinda büyükçe bir post varmis. Kapi kapali oldugu halde,Yusuf Hemedânî hazretleri postun üzerinde zuhur edivermis. Bir müddet sükût etdikten sonra evvelâ gence dönmüs ve söyle hitab etmis:

- Evlâdim elhamdülillah senin hem dünyan hem de âhiretin mamur görünüyor, deyerek bu gence büyük teveccüh ve iltifat göstermis. Bu temiz ruhlu genç istikbalin meshur Abdülkadir Geylânî'si olacakdir.

Ikinci defa kalbinde tereddüd bulunan terziye dönerek buyurdular ki:
-Senin imtihan gâyesi ile geldigini biliyorum.Sen dünyada çok sikintilara maruz kalacaksin. Fakat son demde imânini kurtaracaksin.

Üçüncü def'a da hüsn ü niyet sahibi olmayan mütekebbir âlime dönerek:
-Sen hem dünyada perisan olacaksin, hem de imanini muhafaza edemeyib, imansiz olarak öleceksin, buyurmuslardir.

devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime08.03.10 11:36

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 2 ::.. (devamı)

Enes b.Malik radiyallahu anh'den:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular:

-Simdi size cennetliklerden bir adam çikagelecektir.

Bir de bakdik ki, Ensar'dan, abdest suyu sakalindan damlayan ve ayakkabilarini sol eline asmis bir adam çika geldi. Ertesi günü olunca Rasûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem yine evvelki gibi söyledi. Bu adam gene birincide oldugu gibi çikageldi.

Üçüncü günü Rasûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz ayni sözü tekrar etdi. YIne ayni adam ilk hali gibi çika geldi. Rasûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem kalkinca Abdullah bin Amr o adami takib etdi ve dedi ki :

-Ben babamla münakasa etdim. Üçgün onun yanina girmeyecegime yemin etdim. Eger sen beni bu zaman zarfinda yanina alikoymagi muvâfik görürsen öyle yap. Adam :
- Olur, dedi,
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime08.03.10 11:38

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 2 ::.. (devamı)

Enes radiyallahu anh dedi ki : Abdullah sözüne devamla söyle anlatiyor :
- Üç geceyi onunla bir arada geçirdik. Fakat gece kalkdigini görmedim. Ancak sabah namazina kadar uyandikça Allah Teâlâ'yi zikretdi ve tekbir getirdi. Abdullah dedi ki:

-Onun hayirdan baska bir sey söyledigini isitmedim. Üç gün geçince sanki onun amelini küçük görür gibi dedim ki:

-Ey Allah'in kulu, babam ile benim aramda bir ayrilik ve ihtilâf vâki' degildir. Fakat Rasûlü Ekrem'in senin için üç kere (Simdi size cennetliklerden bir adam çikagelecekdir) dedigini isittim.. Üç defasinda da sen çikageldin. Amelini anlamak için senin yaninda kalmak istedim. Böylece sana uymak istedim. Fakat büyük bir amel isledigini görmedim. Seni Rasûlü Ekrem Efendimizin söyledigi mertebeye ulasdiran nedir? dedim.

Dedi ki: -Su gördügünden baskasi degildir.

Ben dönünce bana seslendi ve dedi ki:

- O senin gördügün seyden baskasi degildir. Ancak ben müslümanlardan hiç bir kimseye kalbimde bir hile ve kin tutmam ve Allah'in verdigi her hangi bir hayirdan dolayi hiç bir kimseye asla hased etmem. Bunun üzerine Abdullah :
- Iste seni bu dereceye ulasdiran budur, dedi.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime08.03.10 11:44

musa topbaş hocaefendinin kaleminden 24/09/2007 pazartesi
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 2 ::.. (devamı)

Rasûlü Ekrem sallalahu aleyhi ve sellem buyurdular:

- Üç sey vardir ki, bunlardan kimse kurtulamaz. ( Diger rivayetde " az kimseler kurtulur" seklindedir) Bunlar kötü zan, ugursuzluk saymak ve hased. Yani çekememezlikdir. Simdi bunlardan kurtulus çarelerini size ögreteyim: Kötü zanna kapildigin zaman, üzerinde durub da iç yüzünü arasdirma. Ugursuz deye bildigin bir sey ile karsilasdigin zaman aldiris etmeden isine devam et. Hased ettigin kimseye karsi haddi asma." ( Ihyâ ü Ulûmiddin Tercümesi, c 3 sh 421)

Rasûlü Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem buyurdular :
-Amellerin sihhati ancak niyetlere göredir. Herkese ancak niyyet etdiginin karsiligi vardir. Artik kimin hicreti Allah ve Rasûlüne müteveccih ise, hicreti de Allah ve

Rasûlünedir. Kimin hicreti de kavusacagi dünya (mali) yahud nikâhlayacagi kadin için (yapilmis) ise, hicreti de (Allah ve Rasûlünün rizasi için degil ) göç etdigi seyedir. (Tergib ve't-Terhib, c.2 sh. 297)
Islerinizi ihlâs ile yapiniz. Zira Allah ancak kendisi için hâlisâne olarak yapilani kabul eder.. (Feyz ü'l-Kadir)

devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime08.03.10 11:44

musa topbaş hocaefendinin kaleminden 24/09/2007 pazartesi
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 2 ::.. (devamı)

Ibn-i Abbas radiyallahu anh'in söyle dedigi rivâyet edilmisdir:

- Bir adam gelip "Ey Allah'in Rasûlü, ben hem Allah rizasini hem de derecemi (n halk tarafindan bilinmesini) dileyerek (bir is yapmaga) durdugum oluyor" dedi. Rasûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem : Bir cevab vermedi. Nihayet su meâlde âyet-i kerime indirildi:

"Artik kim Rabbine kavusmayi ümid (ve arzu) ediyorsa güzel bir amel islesin ve Rabbina ibâdete (hiç bir kimseyi ve hiç bir seyi ) ortak tutmasin." (Kehf:110) (Tergib ve Terhib)

Rasûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular :
- (Müslümanlar hakkinda) iyi zan beslemek, kulluk (vazifelerinin) güzel olmasindandir. " (Feyzü'l-Kadir)
- Sizden hiç biriniz, Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri hakkinda güzel zanda bulunmadikça ölmesin. " ( Feyzü'l-Kadir)

devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:01

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 2 ::.. (devamı) 25/09/2007 SALI

Sa'd Ibn-i Ebî Vakkas radiyallahu anh demisdir ki:
Vedâ Hacci yili Mekke'de siddetli hastaligimda Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem zaman zaman beni ziyaret ederdi. Bir ziyaretinde ben :

-Ya Rasûlallah bendeki hastalik görüyorsunuz ki su müzmin hadde varmisdir. Ben servet sahibiyim. Kizimdan baska vârisim yokdur. Malimin üçde ikisini tasadduk edeyim mi? diye sordum. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem :
- Hayir tasadduk etme, buyurdu. Ben:
- Yarisini tasadduk edeyim mi? dedim.

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:
- Hayir tasadduk etme, diye cevap verdi. Ve sonra Rasûlullah sözüne devam ederek söyle buyurdu:
-Sülüsünü (üçde birini) tasadduk et. Malinin üçde biri de büyükdür yahud çokdur. Yani hayli yekûn tutar. Ey Sa'd! Senin varislerini zengin birakman, muhtaç ve halka ellerini açar halde birakmandan çok hayirlidir.

"Ey Sa'd! Allah rizasi için infak etdigin her nafakadan süphesiz me'cur olursun! Hatta yemek yerken hayat yoldasinin agzina verdigin lokmadan bile me'cur olursun!"
Âile hayatinda pek ziyade lütufkâr ve son derece sefkatli olan Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bu vecizelerinde âile seadetinin her safhasini bütün esbab ve neticeleriyle ümmetine göstermis bulunuyorlar.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:07

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET ..:: 2 ::.. (devamı) 25/09/2007 SALI

Bu hadis-i serife nazaran kisi ,infaki üzerine vacip olan âile efradini infak ederken rizâ-i ilâhîyi kasdederse hem vacibi edâ, hem de infak ve tasadduk sevabina nail olmus olur.
Bu hadisin mantukuna (mânâ ve mefhumuna) göre âile infakindan dolayi musâb (musibete ugramis) olmak ancak kurbet (Allah'a yakinlik) kasdiyla hâsil olur.
Binaenaleyh Cenab-i Allah'in rizasi kasd edilmez ise vâcib sakit olursa da me'cur olamaz.

"Ameller niyetlere göredir." ( Buhârî)
Çünkü niyet kalbin amelidir. Kalb ise mârifetin yani Allah Teâlâyi tanimanin kaynagidir. Allah Teâlâyi tanimanin kaynaginin ameli, yani kalbin ameli ise, digerlerinden daha hayirli ve daha üstündür.

Kur'an-i Azimüssan'da söyle buyuruluyor:
"Insanlar, ihlâsli ibadetten baskasiyla emrolunmadi." (Beyyine Sûresi:5)

"Hâlis din Allah için olandir." ( Zümer Sûresi:3)
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurur:
"Allah Teâlâ buyurur ki, ihlâs benim sirlarimdan bir sirdir. Onu sevdigim kulun kalbine yerlesdiririm."
Muaz bin Cebel radiyallahu anh buyurur:
"Ihlâs ile amel et, az da olsa yetisir."
devamı var

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:08

musa topbaş hocaefendinin kaleminden

İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET 3 26/09/2007 ÇARŞAMBA

Benî Isrâil'de bir âbid vardi, ona filân yerde agaçdan yapilmis bir put vardir. Bir kisim insanlar ona Allah deye taparlar, dediler. Kizdi ve kalkdi. Baltayi omuzuna alip o putu kirmaga gitdi. Seytan bir ihtiyar sekline girip onun karsisina çikdi ve: Nereye gidiyorsun? dedi. O putu kirip, insanlari Allah Teâlâ'ya tapdirmaya gidiyorum, dedi.

Seytan :
"Git ibâdetinle mesgul ol, bu senin için daha iyidir," dedi. "Hayir putu kirmak daha mühimdir," diye cevap verdi. Seytan, "Seni birakmam" deyip kavgaya tutusdular. O âbid seytani yere vurdu ve gögsünün üzerine oturdu. Seytan, "Müsaade et bir söz söyleyeyim" dedi. Müsaade etdi. Dedi ki: Ey âbid Allah'in peygamberi vardir. O putu

kirmayi dilerse, onlara emir verirdi. Sen bununla emir olunmadin, bunu yapma. "Hayir muhakkak yapacagim" dedi. "Birakmam" dedi. Gene kavgaya basladilar. Abid yine seytani yere vurdu. " Müsaade et bir sey daha söyleyeyim," dedi. "Peki söyle," dedi. "Sen fakir bir âbidsin. Senin yükünü insanlar çekiyorlar.

Senin is yapabilecek bir seyin olmasi, o putu kirmakdan daha iyidir. Çünkü onu kirarsan insanlar bir baskasini yaparlar, onlara bir zarar vermis olmazsin. Bundan vazgeç, her gün yastiginin altina iki altin koyayim." Âbid , "Dogru söyledin", dedi. Biri ile sadaka verib, digeri ile de islerimi görmem bu putu kirmakdan daha iyidir. Ben bununla emrolunmadim. Ben ne peygamberim, ne de bunu kirmakla vazifeliyim, dedi
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:10

musa topbaş hocaefendinin kaleminden

İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET 3 26/09/2007 ÇARŞAMBA

Böylece geri döndü. Ertesi gün yasdiginin altinda iki altin gördü. Altinlari aldi. Ertesi günü gene gördü ve aldi. Kendi kendine " Iyi ki o putu kirmadim," dedi.

Üçüncü gün yasdigin altinda hiç bir sey göremedi. Kizdi ve baltayi aldi. Seytan karsisina çikdi ve "Nereye gidiyorsun?" dedi. "O putu kirmaya gidiyorum" dedi. "Yalan söylüyorsun, yemin ederim ki onu kiramazsin," deyip kavgaya tutusdular. Seytan âbidi yere vurdu. Seytanin elinde serçe gibi titriyordu. "Geri dön yoksa basini koyun gibi keserim," dedi. "Peki döneyim, fakat o zaman iki defa ben

seni yendim ve simdi sen beni yendin. Sebebi nedir?" dedi.
Seytan: O zaman Allah için kizmisdin, beni sana yendirmisdi. Allah için is yapana bizim gücümüz yetmez. Simdi ise kendin için ve dünya için kizdin,kendi arzularina uyan bizi yenemez, dedi. (Kimya-yi Seâdet, Niyet-ihlâs bahsi)
DEVAMI var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:12

musa topbaş hocaefendinin kaleminden

İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET 3 (devamı) 27/09/2007 PERŞEMBE

Sallallahu aleyhi ve sellem buyurur:
-Kiyamet günü olunca bir kul getirilir. Beraberinde de daglar büyüklügünde iyi amelleri vardir. Bu sirada bir nâdi, nidâ ederek der ki:

- Filân kisi üzerinde kimin hakki varsa hemen gelsin, alsin! Bu nidâ üzerine oraya bir çok kisi gelir ve daglar büyüklügünde güzel amelleri bulunan o kisiden haklarini alirlar. Öyle ki, öteki beriki ala ala, onun daglar büyüklügündeki o güzel amelleri tamamen tükenir. Kisi ortada sasirip kalir. Fakat bu sirada Rabbi ona hitaben der ki:

- Ey kulum, benim katimda senin öyle bir hazinen var ki ben onu ne meleklerime ne de mahlûkatimdan herhangi birine bildirmedim. Onu yalniz ve sadece ben biliyorum. Bunun üzerine kul sorar:
-Ya Rabbi nedir o hazine?

Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri buyurur:
-Senin hayirli niyetlerindir. Ben onlari yetmis kati ile senin lehine yazmisdim.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:12

musa topbaş hocaefendinin kaleminden

İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET 3 (devamı)27/09/2007 PERŞEMBE

Anlatilir ki; vaktiyle eski kavimlerden biri bir ara siddetli kitliga maruz kalmislar. Iste bu kitlik zamaninda, birgün âbidlerden biri, bir kum tepesinin yanindan geçerken, ruhunun derinliklerinden gelen hâlis bir niyetle kendi kendine söyle dedi:

- Ah simdi su kum tepesi tamamen un olsaydi da onunla aç halki doyursaydim..
Âbidin bu hâlisane temennisi üzerine , Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri zamanin peygamberine vahyen söyle buyurdu:

- Filân âbide haber ver ki, niyeti kabul edilmis ve sanki o kum tepesi un olmus da o da bununla halki doyurmuscasina kendisine sevab yazilmisdir.

Hazret-i Âise radiyallahu anha'dan:
Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyurdular:
"Bir kimse, insanlarin darilmasina ragmen Allah'in rizâsina sarilirsa,kendisinden

Allah razi oldugu gibi, kullari da razi eder. Buna karsilik, eger bir kimse Allah'in rizasini çigneme bahasina kullari razi etmege kalkisirsa kendisine Allah gazablandigi gibi kullari da aleyhine döndürür. Böylece hem Allah'i gazaplandirmis hem de kullari memnun edememis olur."
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:14

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET 3 (devamı) 28/09/2007 cuma

Ebu Mes'ud Ensarî radiyallahu anh anlatir:

Bir defasinda Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize bir adam çika geldi. Cihâda katilmak istedigini, fakat binecek bir seyinin bulunmadigini ifade ederek söyle dedi:
- Ya Rasûlallah, bana bir binek...

Rasûlü Ekrem Efendimiz söyle buyurdu:
-Filân kisiye git. O,sana bir binek verecekdir.
Adam söylenen sahsa gitti. O sahis, savasa giderken binmesi için kendisine bir deve verdi. Deveyi alinca geri geldi. Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e anlatdi.

Sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz söyle buyurdular:
-Kim hayirli bir ise öncülük ederse, kendisine aynen o hayirli isi isleyene verilen sevab kadar sevab verilir.

Mesela bir kimse dese ki :
-Eger Kur'an'in tamamini bilseydim, hem onu devamli okur, hem de bütün ahkâmi ile amel ederdim.

Böyle deyen kisi, eger Kur'an-i Kerim'den az bir sey de bilmis olsa onu okuyor ve ahkâmi ile amel ediyorsa Allah Teâlâ ve Tekaddes hazretleri ona sanki Kur'an'in tamamini okumus ve tamami ile amel etmiscesine sevab verir. Zirâ Allah Teâlâ bilir ki eger o, Kur'an'in tamamini bilmis olsaydi, onu da okuyacak ve onunla amel edecekti.

Eger bir kisi böyle dedigi halde Kur'an'dan bildigi az bir seyi dahi okumuyor ve onunla amel etmiyorsa böyle bir kisinin niyeti karsiliginda kendisine ecir yokdur. Çünkü onun niyetinin halis olmadigi asikârdir. Çünkü azi okumayan ve az ile amel etmeyen, çogu da okumaz ve çokla da amel etmez.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:14

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET 3 (devamı) 28/09/2007 cuma

Abdülkadir Geylânî hazretleri, ihlâsli mü'minleri söyle senâ ediyor:
Mü'minin bütün fiil ve tasarruflarinda sâlih ve hâlis bir niyeti vardir. Dünyada dünya için is yapmaz. Bil'akis, dünyada âhiret için bina yapar. Câmiler, mescidler,

köprüler,mektebler, kervansaraylar (misafirhaneler) yapar, yaptirir, bunlari tamir eder, etdirir. Müslümanlarin yollarini yapdirir, güzellesdirir. Bunun disinda aile efradinin geçimini saglar. Dullara, yetimlere, fakirlere, yoksullara ve muhtac durumda olanlarin kâffesine bakar. Onlarin ihtiyaçlarini giderir. Bütün bunlari, sirf

Allah için ve âhiretde kendisine bunlarin bedelinde bir seyler yapilmasi için yapar, kendi nefsânî, hevâî arzulari için yapmaz. (Fethür Rabbanî, onaltinci meclis)
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:15

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET 3 (devamı) 02/10/2007 salı

Gene buyuruyorlar:
Mü'min hirs yükünden kurtulmustur. O, dünya için hiç bir zaman hirs beslemez, hirs yükünü yüklenmez,acele de etmez. Esyada kalbi ile zühd eder, yine esyadan özü ile

yüz çevirir, ne ile emrolundu ise onunla mesgul olur ve bilir ki, kismeti onu mutlaka bulur. Bir baskasina asla gitmez. Onun için, kismetini aramakda yersiz ve lüzumsuz hirslara kapilmaz. Kismetlerini arkasina atar. Öyleki bu kismetler, kendilerini kabul etmesi için ona tevazu gösterirler ve kabul etmesini isterler. (Yirmisekizinci meclis)

Amellerin esasi, yani temeli, tevhîd ve ihlâsdir. Kimin ki tevhîdi yoksa, ihlâsi yoksa, onun ameli de yokdur.

Öyleyse sen ey müslüman! Önce amellerinin temelini tevhîd ve ihlâs ile tahkim et, kuvvetlendir. Sonra onlari izzet ve celâl sahibi Allah'in lûtfu, kuvveti ve tevfîki ile bu temel üzerine bina et,kur. Bu noktada, sakin kendi gücüne, kendi iradene dayanma. Mutlak suretde Allah'in iradesine, Allah'in lûtfuna ve kuvvetine dayan... (Altinci sohbet)
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:15

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
İHLÂS VE HÜSN-İ NİYET 3 (devamı) 02/10/2007 salı

Gene buyuruyorlar:

Ey ogul! Konusdugun zaman hâlis bir niyetle konus. Sükût etdigin zaman sâlih -hâlis bir niyetle sükût et. Bir seyi islemeden önce sâlih-hâlis bir niyete sahib bulunmayan kisinin ameli yok demekdir. Sen niyetini düzeltmedikçe konussan da, sükût etsen de yine de günah içindesin. Çünkü niyetini düzeltmemissin. Sükût etmen de, konusman da sünnete uygun degil. (Yirmialtinci sohbet)

Ibrahim Düsûkî kuddise sirruh hazretlerinin ihlâs hakkindaki pek kiymetli kelâmlari ile mevzuu tamamliyoruz. Derdi ki:
-Bir çok suda duran vardir ki; susuzdur. Susuzlugunu gidermek için yolunu, erkânini bilmek icab eder.

Burada kasdim ihlâsdir, sadâkatdir. O ki bir illete veya bir sebebe dayanarak Mevlâsina ibâdet eder. Onu nice bulur!

Bilmeli ki: Hak yoluna girmege, ancak mücadele kilici ile nefsi kesip öldürmekle nâiliyet hasil olur. Bir de nefsin yersiz isteklerini karsiliksiz birakmakla.
Elinizde daima ihlâs olsun ki, susuzlugun hararetinden kurtulup o suya kanasiniz.

Bir defa da söyle buyurdu:
"Oglum,fakr elbisesi giy; ama temiz olsun... Zarif olsun... Is, ne elbise giymekdedir, ne de kubbelerde sâkin olmaktadir, ne de tekkelerde. Hatta zaviyeler de önemli degildir. Aba giymek, kaba giymek de bir mes'ele degildir. Hatta mavili seyleri giymeyi de bir sey saymayiz.

Biyiklari kisaltmak, bagli ayakkabi giymek, sofi libasi giymek de bizim için önem tasimaz.

Asil dervislik odur ki: kalben bütün islerinde ihlâs yolunu tutasin.
Çalismandaki niyetine; sadâkat libâsi giydiresin... ve imânina saglamlik asilayasin.
musa topbaş erkam yayınevi hizmet insanı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:16

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
Anne Duâsının Bereketi... 04/10/2007 perşembe

Gerede’li bir komşumuz vardı. Orta halli bir esnafdı. İki ailesi vardı. Geceleri sabaha kadar içki içer, sabaha kadar bir kenara sızardı.

Namaz-niyaz, oruç gibi ibâdetlerden mahrûmdu. Kimseye faidesi dokunmaz, herkesin nefretini kazanmışdı.

İlk ailesi tesettürlü, vakarlı, herkesin itibar etdiği mütevazi bir hanım efendi idi.
İkinci karısı ise, kaba saba, hayasızca kocasının içki sofrasını severek hazırlayan bir kadındı. O zamanki tabirle bir Tango idi.

Bu adam, ilk iffetli karısını küçümser, daima onu tahkir eder, hatta bazan dövdüğü olurdu. Bilhassa kabak çiçeği gibi açılmasını-saçılmasını ister, bu da olmayınca ona karşı husumeti artardı.

Nihayet bu eza ve tahkirlere tahammül edemiyen, o sabırlı, tertemiz, islâmî vasıflarla temayüz eden, bütün civarın kendisini sevdiği, hürmet gösterdiği nezaketi ve her hareketi ile İstanbul hanımefendisinden ayrıldı. (Hakikatte adam mı boşadı, yoksa kadıncağız ailesinin evine mi döndü orasını bilemiyorum...)
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:16

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
Anne Duâsının Bereketi... 04/10/2007 perşembe
Bu bahsettiğimiz kimsenin Allah’ın mahluku olan bütün insanlara iyi, kötü demeyip ayırd etmeden şefkat nazarı ile bakan saliha bir annesi vardı. Her şeyin, Allahü Teâlâ hazretlerine iltica, dua yoluyla sonuçlanacağını bilenlerdendi. Ağzından bir defa olsun kötü söz çıkmazdı.

Tekrar ettiği dua şu olurdu:
– Ya Rab! Yunus’umun bir defa olsun Cuma namazına gittiğini bana göster!

Zaman geldi, Rabi-a Adviyye meşrebinde olan bu yaşlı hatun oğlunun istikbaldeki halini göremeden Rabbına kavuşdu.

Annesinin vefatı, Allah’ın nusreti ile oğlunda öyle bir değişiklik meydana getirdi ki, kısa bir zamanda onun o kötü hal ve görüşleri birden bire hakikat yoluna yöneldi.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:17

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
Anne Duâsının Bereketi... (devamı) 05/10/2007 cuma

Şimdi o, sabahlara kadar içki içilen odanın ışıkları gene yanıyordu, amma bu sefer Yunus Bey namazlar kılıyor, istiğfar ediyodu. Kaza namazları, oruçlar, sadakalar,

hayır hasenatlar biri birini takib ediyordu. Hanesi misafirlerle dolup dolup taşıyordu. Herkesin evvelce nefretle baktıkları Yunus efendi bu sefer tam tersine

herkesin sevdiği, hörmet ettiği bir insan olmuştu. Kendisine müracaat eden her darda kalanın yardımına yetişiyordu. Ticâri işleri de günden güne inkişaf etmiş, hayli zenginleşmişti. Amma o bunlarla da tatmin olmuyor Hicaz’a gidip o mübarek

beldeye yüz sürüp geri kalan ömrünü orada huzur içinde geçirmek istiyordu. Bir sebebini bulup pasaportunu aldı. Çünkü o zamanlar bilhassa hicaza gitmek için hayli kimselere müracaat edip yüzsuyu dökmek icab ediyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:18

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
Anne Duâsının Bereketi... (devamı) 05/10/2007 cuma

Her ne kadar ailesine, Allah’ın rızasını kazandıracak bir islâmî hayata dönmesi telkinatında bulunmuş ise de, onu ikna edemedi. Ve yalnız başına mübarek beldeye hicret etdi. Ve orasının sakinleri tarafından çok sevildi. Namazları mescid-i nebevîde kılıyordu. Sık sık oruçlu oluyor, açları doyuruyor, çıplakları giydiriyordu. Hülasa bütün ahlâk-ı hamide üzerinde toplanmıştı. O zamanlar Hicaz’da aşırı bir fakirlik

hüküm sürüyordu. Halk yarı aç, yarı tok bir vaziyette idi. Yılda bir kez entari yaptırabilen pek azdı. Hükümet memurun onbeş-yirmi riyal olan maaşını bile ödeyemiyordu. Çünkü henüz petrol kuyuları açılamamıştı. Böyle bir zamanda Yunus Bey’in İstanbul’dan getirdiği paralar çok faideli oluyordu.
*
“Cesedde bir çiğnem et vardır. O salih olursa bütün cesed salih olur. O da kalbdir”, buyurulmuştur. Dil de kalbin tercümanı olduğun göre, dilin vazifesi çok mühimdir.

Bütün sürçmeler hatalar, günahlar onunla işlendiği gibi bütün iyilikler sevablar, gönül almalar hep onunla elde edilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:18

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
Anne Duâsının Bereketi... (devamı) 08/10/2007 pazartesi

Dil’in âfetlerinden sakınılmalıdır. Dil hüsn ü isti’mal edilip de Allah’ın rızası yolunda kullanılırsa baha biçilmez ne güzel bir uzuvdur. Allahü Teâlâ’nın has kulları bu hususa çok dikkat ederler.

Bilhassa beddua etmekten sakınmalıdır. Bazı kadınlar, ağızlarında sakız gibi bu kötü hali itiyad edinmişlerdir, sebebli sebebsiz her şeye bilhassa oğullarına, kızlarına beddua ederler. Bu ne çirkin bir alışkanlıkdır. Halbuki bilmezler ki, o hatalı söz döner dolaşır kendilerine isabet eder, bu yüzden dert ve sıkıntılarının sonu gelmez.
*
Bahsi geçen Yunus Bey’in muhterem annesi oğlunun o kötü haline dayanamayıp beddua etse idi belki onun o kötü hali daha da beter olurdu. Halbuki maneviyatlı olgun kadın, gece gündüz oğlunun selahı için dua etdi ve semeresini gördü. Çünkü ısrarla ve samimiyetle yapılan duanın kabul edileceğini biliyordu. İnsanoğlu anne duası bereketiyle ne halden ne hale geliyor, teemmül edelim.
Çünkü Allahü Teâlâ herşeye kâdirdir.
altınoluk musa topbaş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime09.03.10 10:19

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
DÜNYA HAYATI 08/10/2007 pazartesi

Allahü Teâlâ ve tekaddes hazretleri buyurur:

"-Bilin ki, dünya hayatı bir oyundur, eğlencedir, bir süstür, aranızda bir öğünüşdür." (Hadîd: 20)

Abdülkadir Geylanî kuddise sirruh:
-Ey dünyaya rağbet edenler! Onunla mağrur olanlar, Ey akıllı ve hesablı kişiler olduklarını söyleyenler, Allahü teâlâ ve tekaddes hazretlerinin yukarıdaki sözünü işitmediniz mi?

Oyun, eğlence ve süs ise aklı başındaki şahıslara değil, cahil çocuklara yaraşır. Ben, size bildiriyorum. Ben size Allah'ın sizi oyun için yaratmadığını söylüyorum. Allah teâlâyı unutarak yalnız dünya ile meşgul olan, oynuyor demekdir. Yalnız dünya ile kanaat edip âhireti ve Allah'ı unutan, hiçbir şey olmayanla kanaat etmiş demektir. Çünkü yarın ölecek ve elinde dünyadan hiçbir şey kalmayacakdır.

Âhiretle meşgul olunuz. Kalblerinizle, Allah teâlâya yöneliniz, O'nunla meşgul olunuz. O'nun fazlından ve kerem elinden gelen rızıkları alınız.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime10.03.10 10:02

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
DÜNYA HAYATI (devamı) 09/10/2007 salı

Bu dünya fânîdir, geçicidir. O belâlar ve müsîbetler diyarıdır. Orada hayat, hiç bir kimse için tam manasıyla hoş, tatlı ve dertsiz değildir. Hele bir de o kişi hikmet ehlinden biri ise.

Nitekim denir ki:
-Hikmet ehlinden olan kişinin gözü bu dünyada hiç bir zaman aydınlık olmaz. Çünkü onun gözü hep ölümü görüp durmaktadır.

Arabînin birisi çadırlı bir kabileye misafir olur. Onu yedirirler, içirirler ve çadırda yatırırlar. Arabî derin bir uykuya dalar. Kabile giderken, üzerinden çadırı söker... güneşin sıcağı kendisine vurunca uyanan arabî:

-Dünya hayatı: Kurduğun bir çadırın gölgesine benzer. Bir gün olur, muhakkak senin gölgen de zâil olur, diye söyler.
Yunus Emre hazretleri bir şiirinde der ki;

Hey yârenler, bu dünyanın
Sonu vîran olur bir gün
Buna mağrur olanların
İşi pişman olur bir gün.

Âriflere bu dünya hayal ü düş gibidir
Kendini sana veren, hayal ü düşden geçer.
Bu dünyanın sevgisi, ağulu aşa benzer
Sonunu sayan kişi, ağulu aşdan geçer.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime10.03.10 10:03

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
DÜNYA HAYATI (devamı) 09/10/2007 salı

Allah teâlâ ve tekaddes hazretleri buyurur:

-Ey iman edenler, şüphe yok ki, Allah'ın vâ'di bir gerçekdir. O halde dünya hayatı sakın sizi aldatmasın. Çok aldatıcı şeytan da sakın sizi Allah'ın (mühleti) ile aldatmasın.

Hasan Basrî kuddise sirruh yukarıdaki âyet-i kerimeyi okuduktan sonra buyurdu ki:
-Bunu, yâni "Dünya hayatı sizi aldatmasın!" sözünü kim söylüyor? Dünyayı yaratan söylüyor. Dünya hayatını, onu yaratandan daha iyi bilen birisi olabilir mi? Sakının ey insanlar, dünya hayatının aldatıcılığından sakının!

Dünya hayâtının aldatıcı meşgaleleri çokdur. Bir kimse kendisine bir meşgale açarsa o meşgale de ona on meşgale daha açar. Ne avâre insan oğlu ki, helâl kazancından dolayı hesaba çekileceği, haram kazancından dolayıda azab göreceği şu dünya hayatına razı olur. Âhiret kaygusunu hiç hatırlamaz. Yarın Allah'ın huzurunda

hesaba çekileceğini düşünmez. Amellerini sırf Allah rızası için yapmaz. Dinin esaslarına bir zarar gelse hiç oralı olmaz. Fakat dünyalık menfaatına bir zarar geldi mi hemen başlar ağlayıp sızlanmağa!..

devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime10.03.10 10:03

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
DÜNYA HAYATI (devamı) 10/10/2007 çarşamba

Resûlü Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem:

"-Dünyanın ömrü bir saattir" buyurmuşlardır. O bir saati yani kısa ömrü ibâdet ve ubûdiyet ile geçirmeğe bakın. Bu dünya muhabbetini içinden söküp atmanın ve dünya esâretinden kurtulmanın bir yolu da cömertlikdir. Cömert olanlar, bu dünya hayatında ele geçirdikleri malların hesabını verirken, yarın kıyamette zorlanmazlar.

Cömertlik öyle bir huydur ki, insanı cennete çeker, cimrilik de öyle bir huydur ki insanı cehenneme çeker.

Resûlü Ekrem sallallahü aleyhi ve sellem buyurdular:
-Şüphesiz ki nûr kalbe girince kalb genişler ve ferahlar.
-Ey Allah'ın Resûlü! Bunun belli bir alâmeti var mı? diye sorulunca:

Resûlü Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem cevaben:
-İnsanın, aldatıcı dünyadan uzaklaşıp, ebedilik âlemine yönelmesi ve ölüm gelmeden, onun için hazırlık yapmasıdır, buyurmuşlardır. (Bakara tefsiri, Mahmûd Sâmi Ramazanoğlu)
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime10.03.10 10:04

DÜNYA HAYATI (devamı) 10/10/2007 çarşamba

Rivayete göre:

İsâ aleyhisselâm bir gün gök gürültüsü ve şimşeklerle başlayan şiddetli bir doluya yakalanır. Sığınılacak bir yer arar. İleride bir çadır görür ve oraya koşar. Çadırın içinde bir kadın görür, oradan uzaklaşır. Bir mağara görür, kapısına gider ki, içinde bir arslan var. Hemen mağaranın kapısını kapatır ve:

-Ya Rab! Herkese bu kadar nimetler verdin, ama bana bir sığınak bile vermedin, der.

Allah teâlâ ve tekaddes hazretleri:
-Senin sığınağın benim rahmetimdir buyurur.
(Altınoluk sohbetleri Cilt: 1 s:205)
musa topbaş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime10.03.10 10:05

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
ORUÇ BİR KALKANDIR 10/10/2007 çarşamba

Oruç Bir Kalkandır

Oruç Allah teâlâ ve tekaddes hazretlerinin, kulları üzerine (Ramazan orucu) farz kıldığı mühim bir emridir.

Oruç tutmak, kadın, erkek akil balîğ olan sıhhatli ve akıllı her müslümana farzdır. Hastalıklı ve şuuru muhtel olanlar müstesna eda etmeyen günahkar olur.
Hasta denilince çok zayıf, kuvvetsiz olup da oruç tutmağa takati olmayanlar anlaşılmalıdır.

Onlar da ancak bir müslim, hâzik doktorun müsadesi ile oruçlarını tutmayabilirler.
Rabbül alemîn hazretlerinin her halimize hatta kalblerimiz ve gönüllerimizden geçenlere dahi agâh olduğunu katiyetle biliyoruz.

Ameller niyetlere göre olduğuna göre, gerek Ramazan orucuna gerekse diğer oruçlarımıza, Allah Tealâ ve Tekaddes hazretlerinin rızası üzerine niyet edilmelidir.
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime10.03.10 10:05




ORUÇ BİR KALKANDIR (devamı) 10/10/2007 çarşamba

Hal böyle olunca, oruç tutmak Hak katında pek mühim bir ibadet olduğuna göre, lâyıkı vechile ihtimam ederek Cenab-ı Hakk'ın rızasına nail olmak hususunda dikkatli ve müteyakkız olmalıyız.

Resûl-ü ekrem efendimiz hazretlerinin aşağıdaki hadisi şerifleri bizler için ne büyük bir ihtardır.
Buyuruyorlar:

- Nice oruç tutanlar vardır ki açlık ve susuzlukdan başka bir şey elde edemezler.
Bu mühim hadisi şerif bizleri intibaha, uyanıklığa sevketmektedir.

1- Bu mühim ölçüye göre niyetimizde başka bir gaye olmayacak.

2- Oruçlu bulunduğumuz müddet içinde bütün göz, kulak, dil, karın ve diğer azalarımızı masiyetden muhafaza edeceğiz.

3- Kalb ve gönlümüzü Hak tealâ hazretlerine sımsıkı (elimizden geldiği kadar) bağlayacağız.

4- Ramazan-ı şerif gufran ayı olduğuna göre yapmakda olduğumuz evradımızı, elimizden geldiği kadar çoğaltacağız, uykumuzu azaltacağız.

5- Huzur halimizi muhafaza etmek için gerek iftarlarda gerek sahurlarda, tıka basa midemizi doldurmayıb, itidal üzere yemeliyiz ki, orucun o lahûti halinin tecellisine nail olabilelim.

6- İftar sofrası tertib edib, oruçlu olan müslüman kardeşlerimize yemek yedirmek faziletine nail olmaya gayretli olalım. Resûl-ü ekrem efendimiz hazretleri sürekli, devamlı oruç tutmamışlar, ashabına ve ümmetine de bu düsturu vaz etmişler. Muharrem'in on on birinci (yahud dokuz onuncu) günlerinde, zilhiccenin sekizinci ve dokuzuncu günlerinde, Şevvalin altı gününde oruç tutmak çok faziletlidir.
***
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime10.03.10 10:06

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
ORUÇ BİR KALKANDIR (devamı) 11/10/2007 perşembe

Şefiül müznibin sallallahü aleyhi ve sellem efendimiz buyurdular:

"Oruç (cehennemden) bir kalkandır. Sizden biriniz oruçlu olduğu vakit cahillik edib kötü söz söylemesin! Şayed birisi kendisiyle itişmeye veya kendisine karşı ağız bozmağa kalkışırsa ben oruçluyum diye mukabelede bulunsun" Buhâri, Müslim.

Gene buyurdular: (hadis-i kudsi)
- Ademoğlunun her amel ve hareketi kendisine aitdir: Oruç böyle değil, şüphesiz ki o benimdir. (Çünkü ben yemem içmem, beşeri bütün sıfatlardan münezzehim. Hem oruçda riya da yokdur) Binaenaleyh ben onun mükafatını bol bol vereceğim.
DEVAMI VAR
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime10.03.10 10:07

musa topbaş hocaefendinin kaleminden
ORUÇ BİR KALKANDIR (devamı) 11/10/2007 perşembe

Sertac'ül Enbiya sallalahü aleyhi ve sellem buyurur:

- Oruç sadece yemekten içmekten vesaireden kesilmek değildir. Kâmil ve sevablı oruç ancak faydasız lafdan, boş vakit geçirmekden, kötü söylemekden, nefs'i emmarenin bütün temayüllerinden vazgeçmekdir. Şayet biri sana söver, yahud sana karşı cahilce herhangi bir hareketde bulunursa kendi kendine (gerçek ben oruçluyum, gerçek ben oruçluyum de) sabret."

Gene buyurdular:
- "Kim bir oruçluya iftar etdirir ise;yani iftar ziyafeti verirse o oruçlunun sevabından hiç bir şey eksilmemek üzere buna, yani ziyafeti verene de öbürünün sevabı kadar verilir." (Ahmed bin Hanbel.)
musa topbaş
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
nurgül
Admin
Admin
nurgül


Mesaj Sayısı : 3494
Nerden : İstanbul
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 04/11/09

Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Empty
MesajKonu: Geri: Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet   Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet Icon_minitime10.03.10 10:07

TopbaŞ Hocaefendİnİn Kalemİnden
ÖLÜMSÜZ REÇETELER 11/10/2007 PERŞEMBE

* Gıybet çok mühim bir hastalıktır. Kimsenin arkasından konuşmamalıyız. Öncelikle kendi hatalarımızı araştırmalıyız ve bunları telafi yoluna gitmeliyiz. Kendi nefsimizin eksik ve hatasını görmek bizi başkalarının kusurunu araştırmaktan men etmelidir.

Hanımlar dînî mevzûlarda çok gayretlidirler. Yalnız iki husus, onların bu gayretlerini gölgede bırakır; çarşı-pazarda çok gezmeleri ve dilleri!.. Günde üç-beş defa çarşıda pazarda gezenin kalbi dağılır. Böyle kişide huzur hâli nasıl olur?

* Dînî meclislerde dünya kelâmı konuşulmamalıdır. Bu meclisler Allah adının ve âhiretin hatırlandığı yerlerdir. Şayet böyle meclislerde mâlâyânî, dünyevî konular ve maddiyât konuşulmya başlarsa arkasından gıybet ve mâsiyet (günah) gelmeye başlar. İstifade için gelinen bu meclislerden haram işlenerek dönülmüş olur. Böyle

Hak meclislerinde âyet-i kerîme, ehâdis-i şerife, evliyâullâh menâkıbı zikredilir. Kişilerin mânevî durumlarına göre bir eser de takip edilebilir. Eğer bu meclisler, âdâbına riâyet edilerek icrâ edilirse insanların mânen büyük derecelere nâil olmasına vesîle olur, biiznillâh!...
devamı var
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://nurgulce.blogspot.com
 
Musa topbaş hoca efendiden hergün bir sohbet
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 4 sayfasıSayfaya git : 1, 2, 3, 4  Sonraki
 Similar topics
-
» MUSA TOPBAŞ EFENDİ
» MUSA TOPBAŞ EFENDİ'NİN İNFAK EDEBİ
» RAMAZAN OĞLU MAHMUT SAMİ EFENDİ'NİN YAŞAM TARZI (musa topbaş)
» Hergün bir Kuran'dan Bir Ayet Yazalım
» Hergün Birlikte Tekbir Getirelim!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RavzaGul.com :: İSLAM :: Tasavvûf-
Buraya geçin: