RavzaGul.com
|
|
| Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri | |
| | |
Yazar | Mesaj |
---|
nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 22.02.10 21:30 | |
| Muhasebe Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri! Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri! Bakmayın tozduğuma meşhur Bâbıâlide! Bulmuşum rahatımı ben de bir tesellide. Fikrin ne ******si oldum, ne zamparası! Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası? Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık; Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık. Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem; Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem. Üstün çile, dev gibi gelip çattı birden! Tos! ! ! Sen, cüce sanatkârlık, sana büsbütün paydos! Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle; Ve cemiyet, cemiyet, yok eden güruhiyle... Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç! Genç adam, al silâhı; iman tılsımlı kılınç! İşte bütün meselem, her meselenin başı, Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı! Tırnağı, en yırtıcı hayvanın pençesinden, Daha keskin eliyle, başını ensesinden, Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına; Yerleştirse başını, iki diz kapağına; Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi? Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi? Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen, İçimde homurtular, inanma diye gülen... İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe! Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe? Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem! Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor babaannem, Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları, Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları. Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim; Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim! Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş! Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş... Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım! Mukaddes emanetin dönmez dâvacısıyım! Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana; Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.
(1947) Necip Fazıl Kısakürek | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Kaldırımlar, 24.02.10 23:15 | |
|
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık. Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum! Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta; Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler. Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya; Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir kuyuya, Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
NECİP FAZIL KISAKÜREK | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:46 | |
| Allah Derim
Sırtımda, taşınmaz yükü göklerin; Herkes koşar, zıplar, ben yürüyemem! İsterseniz hayat aşını verin; Sayılı nimetler bal olsa yemem!
Ey akıl, nasıl da delinmez küfen? Ebedi oluşun urbası kefen! Kursa da boşluğa asma köprü, fen, Allah derim, başka hiçbir şey demem! | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:47 | |
| Allah Diyene
Her şey, her şey şu tek müjdede; Yoktur ölüm, Allah diyene Canım kurban, başı secdede, İki büklüm, Allah diyene Akıl, kırık kanadı hiçin; Derdi gücü 'nasıl' ve 'niçin'... Bağlı, perçin üstüne perçin, Benim gönlüm Allah diyene... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:47 | |
| Anneme Mektup
Ben bu gurbet ile düştüm düşeli, Her gün biraz daha süzülmekteyim. Her gece, içinde mermer döşeli, Bir soğuk yatakta büzülmekteyim.
Böylece bir lâhza kaldığım zaman, Geceyi koynuma aldığım zaman, Gözlerim kapanıp daldığım zaman, Yeniden yollara düzülmekteyim.
Son günüm yaklaştı görünesiye, Kalmadı bir adım yol ileriye; Yüzünü görmeden ölürsem diye, Üzülmekteyim ben, üzülmekteyim. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:48 | |
| Aşk ve Korku
Aşk korkuya peçedir, korku da aşka perde, Allah'tan nasıl korkmaz, insan O'nu sever de... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:48 | |
| Aynalar
Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik; İşte yakalandık, kelepçelendik! Çıktınız umulmaz anda karşıma, Başımın tokmağı indi başıma. Suratımda her suç bir ayrı imza, Benmişim kendime en büyük ceza! Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme! Acı, hapsettiğin sefil gölgeme! Nur topu günlerin kanına girdim. Kutsi emaneti yedim, bitirdim. Doğmaz güneşlere bağlandı vade; Dişlerinde, köpek nefsin, irade. Günah, günah, hasad yerinde demet; Merhamet, suçumdan aşkın merhamet! Olur mu, dünyaya indirsem kepenk: Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk?
Çıkamam, aynalar, aynalar zindan. Bakamam, aynada, aynada vicdan; Beni beklemeyin, o bir hevesti; Gelemem, aynalar yolumu kesti. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:49 | |
| Başıboş
Vatanımda sular akar, başıboş; Herkes, birbirini kakar, başıboş. Bozkırlardan topal bir tren geçer; Çocuk, merkep, öküz bakar, başıboş. Yanmaz da yürekler, güneşe atsan; Bir kibrit, bir orman yakar, başıboş. Tarih, kutuplara kaçmış bir fener, Buz denizlerinde çakar başıboş. Yirmi dokuz harfte sözde aydınlar, Yafta yazar, isim takar, başıboş. Allah'ım sen acı bu saf millete! Akşam yatar, sabah kalkar, başıboş... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:49 | |
| Beklenen
Ne hasta bekler sabahı, Ne taze ölüyü mezar, Ne de şeytan bir günahı, Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni, Yokluğunda buldum seni; Bırak vehmimde gölgeni, Gelme, artık neye yarar? | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:50 | |
| Bekleyen
Sen, kaçak bir ürkek ceylansın dağda, Ben, peşine düşmüş bir canavarım! İstersen dünyayı çağır imdada; Sen varsın dünyada, bir de ben varım!
Seni korkutacak geçtiğin yollar, Arkandan gelecek hep ayak sesim. Sarıp vücudunu belirsiz kollar, Enseni yakacak ateş nefesim.
Kimsesiz odanda kış geceleri, İçin ürperdiği demler beni an! De ki: Odur sarsan pencereleri, De ki: Rüzgar değil, odur haykıran!
Göğsümden havaya kattığım zehir, Solduracak bir gül gibi ömrünü. Kaçıp dolaşsan da sen, şehir şehir. Bana kalacaksın yine son günü.
Ölürsün... Kapanır yollar geriye; Ben mezarla sırdaş olur, beklerim. Varılmaz hayale işaret diye Toprağında bir taş olur, beklerim... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:50 | |
| Bendedir
Ne azap, ne sitem bu yalnızlıktan, Kime ne, aşılmaz duvar bendedir, Süslenmiş gemiler geçse açıktan, Sanırım gittiği diyar bendedir.
Yaram var, havanlar dövemez merhem; Yüküm var, bulamaz pazarlar dirhem. Ne çıkar, bir yola düşmemiş gölgem; Yollar ki, Allah'a çıkar, bendedir. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:52 | |
| Büyük Randevu
Büyük randevu... Bilsem nerede, saat kaçta? Tabutumun tahtası, bilsem hangi ağaçta? | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:53 | |
| Canım İstanbul
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
İstanbul benim canım; Vatanım da vatanım... İstanbul, İstanbul...
Tarihin gözleri var, surlarda delik delik; Servi, endamlı servi, ahirete perdelik... Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat... Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?.. Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...
O manayı bul da bul! İlle İstanbul'da bul! İstanbul, İstanbul...
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği; Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği. Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir. Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar... Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi? Cumbalı odalarda inletir "Katibim"i...
Kadını keskin bıçak, Taze kan gibi sıcak. İstanbul, İstanbul...
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler! Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler... Eyüp öksüz, Kadıkoy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu. Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından. Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
Gecesi sünbül kokan Türkçesi bülbül kokan, İstanbul, İstanbul... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:54 | |
| Geceye Şiir
Kalbim bir çiçektir, gündüzler ölgün; Gelin, gelin, onu açın geceler! Beni yadedermiş gibi, bütün gün Ötün kulağımda, çın çın geceler!
Geceler çekmeyin benim için hüzün, Gelin siz, ruhumu tenimden süzün; Bırakın naşımı yerde gündüzün, Gölgemi alın da kaçın geceler! | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:54 | |
| Geceye Şiir II
İnsanlar içinde en yalnız insan; Düşün, taş duvara başın gömülü! Ve kapan sükûta, granitten, taştan, Mazgallı bir kale gibi örülü.
Gözünü tavandan ayırma ki, sen, Üşürsün, gölgeni yerde görürsen. Dikilir karşına, mumu söndürsen, Ölüler içinde en yalnız ölü... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:55 | |
| Geceye Şiir III
Sesimi alıp da kaybetse rüzgâr, Versem gözlerimi bir sonsuz renge! İçimde bir mahşer uğultusu var; Ruhumdur çağıran, tenimi cenge.
Gözlerim bir kuyu, dilim kördüğüm, Bir görünmez âlem olsa gördüğüm; Mermer bir kabuğa girip, ördüğüm, Kapansam içimden gelen âhenge... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:55 | |
| Açıklarda
Bir ağızdan çalınan düdükler, kalın kalın, Boşlukta tos vuracak nokta arayan çığlık. Koşup, yılanlar gibi üzerinden suların, Arıyor teknemizi oturacak bir sığlık.
Omuz omza şahlanan dalgalar, büyük büyük, Bir ses işitip ürkmüş, sürülerle canavar. Gözlerinde kıvılcım, ağızlarında köpük, Birbirinin üstünden atlayıp geliyorlar.
Gittikçe boşluklara düşmekteyiz enginde; Arkadaki sahilse, fosfor bir iz halinde, Her ân bir parça daha uzaklaşıyor bizden.
Deniz, bu yerde ölüm korkusu kadar derin; Kocaman bir kuş gibi geliyor peşimizden, Ruhu, bu kapkaranlık suda can verenlerin... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:56 | |
| Affet
Göz kaptırdığım renkten, kulak verdiğim sesten, Affet senden habersiz aldığım her nefesten... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:56 | |
| Ağlayan Çocuklar
Kafesli evlerde ağlar çocuklar, Odalarda akşam olurken henüz. O zaman gözümün önünde parlar, Buruşuk buruşuk, ağlayan bir yüz.
Ne vakit karanlık kaplasa yeri, Başlar çocukların büyük kederi; Bakınır, korkuyla dolu gözleri: Ya artık bir daha olmazsa gündüz?
Gittikçe kesilir derken sedalar, Gece; bir siyah el gözümü bağlar; Duyarım, içime sığınmış, ağlar, Bir ufacık çocuk, bir küçük öksüz.. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:57 | |
| Ağzımı Dikseler
Tel tel ve iplik iplik dikseler de ağzımı; Tek ses duysalar; ALLAH... Yoklayanlar nabzımı. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:57 | |
| Ahşap Ev
Tek tek kalktı eşyamız, ahşap ev bomboş kaldı; Güneş gözünü yumdu, has odamız loş kaldı... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:57 | |
| Akıl
Akıl, akıl olsaydı ismi gönül olurdu; Gönül gönlü bulsaydı bozkırlar gül olurdu. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:57 | |
| Akıl
Cüce akıl, bilmece salıncağında çocuk: "Bir ufacık fıçıcık, içi dolu turşucuk"... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:58 | |
| Akşam
Güneş çekildi demin, Doğdu bir renk akşamı. Bu bütün günlerimin, İçime denk akşamı.
Akşamı duya duya, Sular yattı uykuya; Kızıllık çöktü suya, Sandım bir cenk akşamı... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:58 | |
| Allah Dostu
Allah dostu odur ki, nefsine tek pay biçmez; Kırk yıl bir ekşi ayran özler de onu içmez. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:59 | |
| Allah ve İnsan
Seni aramam için beni uzağa attın! Alemi benim, beni kendin için yarattın! | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:59 | |
| Allah’ın Sevgilisi
Düşünüyorum: O'ndan evvel zaman var mıydı? Hakikatler, boşluğa bakan aynalar mıydı? | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 12:59 | |
| Aman
Aman efendim, aman! Galiba Âhir Zaman! Manzarası yurdumun, Tufan gününden yaman! Göz görmez aydınlıkta; Asümanedek duman. Yer dumanmış ne çıkar, Duman dolu âsüman. Türk evi delik deşik; Yıkı dökük hânüman. Duraksız itiş kakış; Süresiz karman-çorman. Anne çocuk doğurur, Köpek soyundan azman. Beyinler zıpzıp kadar, Mideler koskocaman. Aziz fikir buğdayı, Katıra mahsus saman. Boş lâf, hep dalga dalga; Uçsuz bucaksız umman. Hayvanlık orkestrası: Eşek, birinci keman. Orman keleş, nebat kel; Nebat adamlar orman. Midelerde ihracat, Günde beş milyon batman. Bilmem kaç milyar harman. Yangın evinde satranç; Plân, reform ve uzman. Tam bir buçuk asırdır, Maymunlardan eleman. Bizdeki hale nispet Maymun taklitten pişman. Hangi yol Türke uygun, Hangi parti tercüman? Çıkamaz meydanlara; Camide mahpus iman! Silah küfrün belinde, Küfrün elinde, ferman. Cehle sorarsan ilim; Zehre sorarsan, derman. Rahmet, meçhul kelime; Bilinmez isim, Rahmân. Kutsal kitaptır fuhuş; Ahlâk, okunmaz roman. Tarih, kontra gerçeğe; Hürriyet hakka düşman. Millete kasdedenin İsmi milli kahraman. Yere batsın bu dünya, Bu dünyadan hayr uman! Genç adam, at yorganı! Sana haram, uyuman! Aman, efendim aman! Efendim, aman, aman! | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:00 | |
| Anlamak
Anlamak yok çoçuğum, anlar gibi olmak var; Akıl için son tavır, saçlarını yolmak var... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:00 | |
| Anneciğim
Ak saçlı başını alıp eline, Kara hülyalara dal anneciğim! O titrek kalbini bahtın yeline, Bir ince tüy gibi sal anneciğim!
Sanma bir gün geçer bu karanlıklar, Gecenin ardında yine gece var; Çocuklar hıçkırır, anneler ağlar, Yaşlı gözlerinle kal anneciğim!
Gözlerinde aksi bir derin hiçin, Kanadın yayılmış çırpınmak için; Bu kış yolculuk var, diyorsa için, Beni de beraber al anneciğim!.. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:01 | |
| Anneme
Anne girdin düşüme! Yorganın olsun duam, Mezarında üşüme!
Anlamam anlatamam; Düşen düştü peşime, Artık vadeler tamam... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:01 | |
| Apartman
Sır vermeye alışkan Pencereler aydınlık. Duvara şüphe çakan Gölgelerde şaşkınlık.
Üst üste insan türü, Bu ne hayat, götürü! Yakınlıktan ötürü Kaçıp gitmiş yakınlık... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:02 | |
| Aralık Kapı
Bu dünya bir kuyu, havasız çömlek; Daralıyorum!
Kelime, manayı boğan bir gömlek! Paralıyorum!
Allah ismi varken lûgat ne demek! Karalıyorum!
Kapımı, buyursun diye o Melek; Aralıyorum! | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:02 | |
| Aşk
Rabbim, Rabbim, bu işin bildim neymiş Türkçesi; Senin aşkın ateştir, ateşin gül bahçesi... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:03 | |
| Aşk
Allah, Resûl aşkıyle yandım, bittim, kül oldum!.. Öyle zayıfladım ki, sonunda herkül oldum. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:03 | |
| Ateş
İçimde bir fırın var, ateşi yakan ateş, O ne alev deryası, çiçek bahçesine eş. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:04 | |
| Ayak Sesleri
Hep bu ayak sesleri, hep bu ayak sesleri, Dolaşıyor dışarda, gün batışından beri. Bu sesler dokunuyor en ağrıyan yerime, Bir eski çıban gibi işliyor içerime. Ey şimdi kara haber gibi bana yaklaşan, Sonra saadet olup yanımdan uzaklaşan Sesler, ayak sesleri, kesilmez çıtırdılar! Bana gelen müjdeyi galiba caydırdılar. Böyle adım atarlar, ayrılanlar eşinden, Böyle yürür, gidenler, bir tabutun peşinden. Kimsesiz gecelerim, bu kesik sesle doldu, Artık, atan kalbim de bir ayak sesi oldu. Bir gün, sönük göğsüme düştüğü vakit başım, Benden ayrılıyormuş gibi bir can yoldaşım, Gittikçe uzaklaşan bu sesi duya duya, Yavaşça dalacağım, o kalkılmaz uykuya... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:04 | |
| Aydınlık
Uyan yârim, uyan, söndü yıldızlar, Gün karşı tepeden doğmak üzredir. Her sabah güneşi seyreden kızlar, Mahmur gözlerini oğmak üzredir.
Uyan yârim, sesler geldi derinden, Karanlık oynadı, koptu yerinden; İlk ışık, kapının eşiklerinden, Şimdi bir gölgeyi koğmak üzredir.
Sevgilim, kapımı çaldı aydınlık, baygın gözlerimi aldı aydınlık, İçimde tıkandı, kaldı aydınlık, Bu aydınlık beni boğmak üzredir. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:04 | |
| Aynadaki Hayalime
Akmayan yaşlarla sıcacık yüzün; Yavrum, bugün seni pek ölgün gördüm. Gözünde bir küçük noktadır hüzün, Neş'eni ne bugün, ne de dün gördüm.
Eğri dallar gibi halsiz, yorgunsun, Birikmiş sulardan daha durgunsun, Görünmez bıçakla içten vurgunsun, Seni öz yurdunda bir sürgün gördüm.
Geçti bir cenaze peşinde ömrüm; Bilemem, vardığın neresi, bugün? Hergün yürüdüğün kadar yürüdün, Arkasından kendi ölünün; gördüm. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:07 | |
| Aynı Nokta
Çocukken gün battı mı, bir köşede ağlardım; Nihayet döne döne aynı noktaya vardım.
************
Ayrı Ayrı
Ne kadar göz bebeği varsa üst üste gelse Yine ayrı manzara, ayrı görüş herkese.
************
Ayrılık
Hep ayrılık; isteğe erince istek ölür. Bir anda ölseler de insanlar tek tek ölür
************
Aziz Eşya
Sırma renginde pislik, dünyanın süsü püsü; Bende tek aziz eşya annemin baş örtüsü...
En son Nienna tarafından 01.03.10 13:11 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:08 | |
| Azap
Azap, saçlarıma ak, Yüzüme çizgi serdi, Ruhumu, çırıl çıplak, Soyup çarmıha gerdi.
Bağrım, çizgi çizgi kan; Beni seyretti hayran. Bir kadın oldu o ân, Kendini bana verdi... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:09 | |
| Azgın Deniz
Hangi hissin parmağı dokundu ki, derine, Düştü bir gizli alev salkımı içerine?
Hangi kabus bastı ki, seni uykularında, Birdenbire cehennem kaynadı sularında?
Örtüldü baştan başa tenin beyaz bir terle, Duman duman yayılan incecik köpüklerle.
Hangi dert kaldı, söyle, bağrına üşüşmeyen, Hangi ölüm şarkısı, bu dilinden düşmeyen?
Hangi öfkeyle yüzün, böyle karıştı yer yer, Sana yan mı baktılar, bir şey mi söylediler?
Bir şey dinleme artık, artık bir şey dinleme! Çağır, bütün günahkar ruhları cehenneme!
Karşına, sahil, kaya, insan kim çıkarsa vur! Vur başına, alemde, kör, sağır, ne varsa vur!
Sal her taraftan, dağdan, gökten, pencereden sal! Nihayet kala kala dünyada tek kişi kal! | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:09 | |
| Bacalar
Görürüm, çıkmışlar kararmışlar çatılardan, Kemik bir kol nasıl fırlarsa mezardan. Her ân, bir haberi kollar gibi yukardan, Dipsiz maviliğin esrarını kurcalar, Bacalar...
Kimi ince, kimi uzun, kimi de kısa; Dalmışlar başbaşa afyon çekerek yasa. Onlar, insanların gözünde bir kartalsa, İnsanlar, onların gözünde karıncalar, Bacalar...
Kimbilir, belki de evlerin cinleridir; Kolları bir dâvet gibi göğe yükselir, Ölüler, ölüler, arka arkaya gelir, Ruhların mehtaba daldığı taraçalar, Bacalar...
Azap kuleleri, cüceleşmiş devlerin; Kör mazgallarında raksı var alevlerin. Öyle evciller ki, tepesinde evlerin, Kopuyor içinde görünmez facialar, Bacalar... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:10 | |
| Bahçedeki İhtiyar
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış Nurlu ihtiyarın yanaklarında. Yapraktan saçını yerlere yaymış, Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri, İçi karanlıkla dolu gözleri; Alnında akşamın ince kederi, Sessizliğin sırrı,dudaklarında.
Yanan bir kağıtta küçük bir satır Yazı gibi akşam onu karartır; Artık o,silinen bir hatıradır, Bu ıssız bahçenin uzaklarında... | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:13 | |
| Baş
Eklense de başıma dünyada kaç baş varsa, Başım, onların hepsi için secdeye varsa...
**********
Başım
Zonklayan başım benim, kan pıhtısı, cerahat; Ona yastıkta değil, secde yerinde rahat...
**********
Bayram
Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var; Oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek var!..
**********
Beste
Halim, açık denizde düdük çalan bir gemi; Kim duyar, ötelerden haber veren bestemi?.. | |
| | | Nienna Admin
Mesaj Sayısı : 523 Nerden : Konya Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 01.03.10 13:13 | |
| Ben
Ben, kimsesiz seyyahı, mechuller caddesinin; Ben, yankısından kaçan çoçuk, kendi sesinin.
Ben, sırtında taşıyan işlenmedik günahı; Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı.
Ben, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların; Ben, tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların.
Ben kutup yelkenlisi, buz tutmuş kayalarda; Öksüzün altın bahtı, yıldızdan mahyalarda.
Ben başı ağır gelmiş, boşlukta düşen fikir; Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir.
Ben, Allah diyenlerin boyunlarında vebal; Ben bugünküne mazi, yarınkine istikbal.
Ben, ben, ben; haritada deniz görmüş, boğulmuş; Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş.
Hep ben, ayna ve hayal; hep ben, pervane ve mum; Ölü ve Münker-Nekir; baş dönmesi uçurum... | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Necip Fzıl Kısakürek Şiirlri 01.03.10 13:49 | |
| Canım İstanbul Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
İstanbul benim canim; Vatanim da vatanim... İstanbul, İstanbul...
Tarihin gözleri var, surlarda delik; Servi, endamlı servi, ahirete perdelik... Bulutta saha kalkmış Fatih'ten kalma kir at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat... Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakısta o mana: Öleceğiz ne çare? Hayattan canlı olum, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karaca Ahmet...
O manayı bul da bul! İlle İstanbul’da bul! İstanbul, İstanbul...
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği; Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği. Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir. Her aksam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar... Bir ses, bilemem tambur gibi mi, ud gibi mi? Cumbalı odalarda inletir katibi mi...
Kadını keskin bıçak, Taze kan gibi sıcak. İstanbul, İstanbul...
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef isler! Yedi renk, yedi sesten şayisiz belirişler... Eyüp oksuz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgar, ucan eteklerden sorumlu. Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından. Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni söyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
Gecesi sümbül kokan Türkçe’si bülbül kokan, İstanbul, İstanbul... | | Necip Fazıl Kısakürek
|
| |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 02.03.10 0:28 | |
| Çile Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam Gezdirsin boşluğu ense kökünde! Ve uçtu tepemden birden bire dam. Gök devrildi, künde üstüne künde...
Pencereye koştum: Kızıl kıyamet! Dediklerin çıktı, ihtiyar bacı! Sonsuzluk, elinde bir mavi tülbent, Ok çekti yukardan, üstüme avcı.
Ateşten zehrini tattım bu okun, Bir anda kül etti can elmasımı. Sanki burnum değdi burnuna (yok)un, Kustum, öz ağzımdan kafatasımı.
Bir bardak su gibi çalkandı dünya; Söndü istikamet, yıkıldı boşluk. Al sana hakikat, al sana rüya! İşte akıllılık, işte sarhoşluk!
Ensemin örsünde bir demir balyoz, Kapandım yatağa son çare diye. Bir kanlı şafakta, bana çil horoz, Yepyeni bir dünya etti hediye.
Bu nasıl bir dünya, hikâyesi zor; Mekânı bir satıh, zamanı vehim. Bütün bir kainat muşamba dekor, Bütün bir insanlık yalana teslim.
Nesin sen, hakikat olsan da çekil! Yetiş körlük, yetiş, takma gözde cam! Otursun yerine bende her şekil; Vatanım, sevgilim, dostum ve hocam!
Aylarca gezindim , yıkık ve şaşkın, Benliğim bir kazan ve aklım kepçe, Deliler köyünden bir menzil aşkın, Her fikir içimde bir çift kelepçe.
Niçin küçülüyor eşya uzakta ? Gözsüz görüyorum rüyada, nasıl ? Zamanın raksı ne, bir yuvarlakta ? Sonum varmış, onu öğrensem asıl ?
Bir fikir ki, sıcak yarada kezzap, Bir fikir ki, beyin zarında sülük. Selâm, selâm sana haşmetli azap; Yandıkça gelişen tılsımlı kütük.
Yalvardım : Gösterin bilmeceme yol! Ey yedinci kat gök, esrarını aç! Annemin duası, düşte perde ol! Bir asâ kes bana, ihtiyar ağaç.
Uyku katillerin bile çeşmesi; Yorgan, Allahsıza kadar sığınak Teselli pınarı, sabır memesi; Size şerbet, bana kum dolu çanak.
Bu mu rüyalar da içtiğim cinnet, Sırrını ararken patlayan gülle? Yeşil asmalarda depreniş, şehvet; Karınca sarayı, kupkuru kelle...
Akrep, nokta nokta ruhumu sokmuş. Mevsimden mevsime girdim böylece Gördüm ki, ateşte cımbızda yokmuş. Fikir çilesinden büyük işkence.
Evet, her şey bende bir gizli düğüm; Ne ölüm terleri döktüm, nelerden! Dibi yok göklerden yeter ürktüğüm, Yetişir Çektiğim mesafelerden!
Ufuk bir tilkidir, kaçak ve kurnaz; Yollar bir yumaktır, uzun, dolaşık Her gece rüyamı yazan sihirbaz, Tutuyor önümde mavi bir ışık.
Büyücü, büyücü ne bana hıncın? Bu kükürtlü duman, nedir inimde? Camdan keskin, kıldan ince kılıcın, Bir zehirli kıymık gibi beynimde.
Lügat, bir isim ver bana halimden; Herkesin bildiği dilden bir isim! Eski esvaplarım, tutun elimden Aynalar söyleyin bana, ben kimim?
Söyleyin, söyleyin, ben miyim yoksa, Arzı boynuzunda taşıyan öküz? Belâ mimarının seçtiği arsa; Hayattan muhacir; eşyadan öksüz?
Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim, Minicik gövdeme yüklü Kafdağı, Bir zerreciğim ki, Arş'a gebeyim, Dev sancılarımın budur kaynağı!
Ne yalanlarda var, ne hakikatta. Gözümü yumdukça gördüğüm nakış Boşuna gezmişim yok tabiatta. İçimdeki kadar iniş ve çıkış.
Gece bir hendeğe düşercesine, Birden kucağına düştüm gerçeğin. Sanki erdim çetin bilmecesine, Hem geçmiş zamanın, hem geleceğin.
Açıl susam açıl! Açıldı kapı; Atlas sedirinde mavera dede. Yandı sırça saray, ilahi yapı, Binbir avizeyle uçsuz maddede.
Atomlarda cümbüş, donanma, şenlik; Ve çevre çevre nur, çevre çevre nur. İçiçe mimari, içiçe benlik; Bildim seni ey Rab, bilinmez meşhur!
Nizam köpürüyor, med vakti deniz; Nizam köpürüyor, ta çenemde su. Suda bir gizli yol, pırıltılı iz; Suda ezel fikri, ebed duygusu.
Kaçır beni ahenk, al beni birlik; Artık barınamam gölge varlıkta. Ver cüceye, onun olsun şairlik, Şimdi gözüm, büyük sanatkârlıkta.
Ötelet öteler, gayemin malı; Mesafe ekinim, zaman madenim. Gökte samanyolu benim olmalı; Dipsizlik gölünde, inciler benim.
Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök! Heybem hayat dolu, deste ve yumak. Sen bütün dalların birleştiği kök; Biricik meselem, Sonsuza varmak...
Necip Fazıl Kısakürek | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 02.03.10 0:33 | |
| UTANSIN
Tohum saç, bitmezse toprak utansın! Hedefe varmayan mızrak utansın!
Hey gidi küheylan, koşmana bak sen! Çatlarsan, doğuran kısrak utansın!
Eski çınar şimdi noel ağacı; Dallarda iğreti yaprak utansın!
Ustada kalırsa bu öksüz yapı, Onu sürdürmeyen çırak utansın!
Ölümden ilerde varış dediğin, Geride ne varsa bırak utansın!
Ey binbir tanede solmayan tek renk; Bayraklaşamıyorsan bayrak utansın!
NECİP FAZIL KISAKÜREK | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri 04.03.10 9:08 | |
| MEZAR
Kapıya ne icra memuru gelir, Ne Birinci Şube sivil polisi.... İçerde kimine kuş tüyü sedir; Yüz üstü toprağa düşer kimisi....
Bir musiki orda zaman ve mekân.... Yıldız dolu feza küçük camekân.... İmkân atomunu çatlatan imkân.... Bir hiç ki, içinde heplerin hepsi
Necip Fazıl Kısakürek (1978) | |
| | | | Necip Fazıl Kısakürek Şiirleri | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|