RavzaGul.com
|
|
| Peygamber Efendimiz (S.A.V.) İçin Yazılan Şiirler... | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Peygamber Efendimiz (S.A.V.) İçin Yazılan Şiirler... 24.02.10 23:05 | |
|
Gül başka güzel koktu Efendim bu yana Kokular bulaştırdı gül insandan insana
Hep selam hep muhabbet hep insanlık dersleri Yayıldı dalga dalga bunca asırdan beri
O sevgi o adalet o insanlık dersleri Her sözü her iması yaşıyor diri diri
Yeri aydınlatıyor gökte onun yıldızı Varlığı yere neşe yokluğu ince sızı
Sağlam direkler çaktı kafaya ve gönüle Ya sus dedi insana ya konuş hakkı söyle
O müjdeye koşuyor insanlık yığın yığın Helale aç kapını haramdan kaç ve sakın
Susamış toprakların suyu sensin Ey Nebi! Bir yaraya bir ilaç zehre panzehir gibi
O gün o dedikleri bugün ne anlatıyor Her sözünün altında insan olmak yatıyor
II.
Som altın timsali affın ve merhametin Elde tek tesellisi sen kaldın bu ümmetin
Yetimlerin başını okşayacak el sensin Güzelliğin kimyası bozuldu güzel sensin
İnsanlığın ruhunu capcanlı tutan hep o sır Sensin evet sensin o geçse de bunca asır
Hangi söz senin kadar taze ve canlı, nerde? Hangi ilaç sen kadar çare oluyor derde?
Herkes bir şey söylüyor büyüklerin sözü bu İnsan ol insanlığa faydan olsun özü bu
İnsan olmanın özü Muhammed’den geçiyor Allah bir Muhammed hak söylemekten geçiyor
Müslümanın gönlünde başka ölçü olamaz Bu ölçünün dışında kantar eksik metre az
Ne büyük bir nimetin sahibiyiz oysa biz Başka başka nimetler arama peşindeyiz
Allah’ım bu tırnağı Sen bu etten ayırma Bu aciz ümmeti Muhammet’ten ayırma
UMUT BULUT
En son nurgül tarafından 12.04.10 8:10 tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: SEN YOKTUN 24.02.10 23:17 | |
| Sen yoktun... Hz Âdem’deydi nurun Önce cenneti, Sonra yeryüzünü şereflendirdin. Âdem nuruna affedildi Arafat bu affa şâhitti
Sen yoktun Nuh’un gemisindeydi Nurun... Dalgalar yeryüzünü boğarken Taprağın bağrındaki su Gökyüzüyle buluşurken Ve bu bir ilahi azap derken, Allah nurunu taşıdı binbir sebeple Tûfan, nurunu selamladı edeple...
Sen yoktun... Hz.İsmail’in alnındaydı Nurun İbrahimî bir dua yükseldi kimsesiz çöllerden “Rabbimiz” dedi, “Onlara kendi içlerinden Senin ayetlerini okuyacak Kitap ve hikmeti öğretecek onlara, Onları temizleyecek bir elçi gönder, Amin dedi on sekiz bin âlem Nurunla aydınlanan minicik ellerini semaya kaldırarak Amin dedi İsmail. Hira Nur dağı amin diyerek ayağa kalktı Medine’den adı Uhud olan bir amin yankılandı sevr dağında.
Sen yoktun... Hz.İsa “Ahmed” diye muştuladı seni Alemlerin efendisi diye sana seslendi. Artık ben sizinle çok söyleşmem, dedi havarilerine.. Çünkü bu âlemin reisi geliyor... Bekleyin Ahmed geliyor. Kainata rahmet geliyor. Havarilerin yüzünü okşayan, Ölüleri dirilten bir nefes oldun Ama sen yoktun...
Sen yoktun Sultânım, Hz. Abdullah’ın alnındaydı Nurun Başı eğik gezerdi mazlum Huteyle göklerden seni sorardı Varaka seni arardı semada Anneler kız çocuklarını hep ağlayarak sevdiler. Ağlayarak süslediler ölüme... Ağlayarak hadi dayına gidiyorsun dediler. Sen yokken, Canlı canlı toprağa gömülmenin adıydı dayıya gitmek. Anne yüreğinin çıldırtan çaresizliğiydi. Ve yavrusunun ölüme gidişini seyretmesiydi... En son çocuk atılırken çukura Annesinin suretinde bir melek tuttu onu Ve tebessüm ederek hira nur dağını gösterdi. Melekler süslüyordu hirâyı. Efendisine hazırlanıyordu cebel-i nur, Efendisine hazırlanıyordu mekke. Âlem Efendisine hazırlanıyordu Kainatın gözü Hz. Aminedeydi. Toprak yalvarıyordu rabbine, Allahım gönder artık diyordu. Gel diye ağlıyordu mazlumlar, gözleri semada
Ve bir gelişin vardı ya rasulallah, Bir inişin vardı yer yüzüne... Önünde cebrail! Ardında yalın kılıç melekler! Bir inişin vardı yer yüzüne... Yetimler en huzurlu geceyi geçirdi belki de Öksüzler annelerine sarıldı doya doya.
Sonra bir sessizlik kapladı seher vaktini. Herşey sus pus olmuştu. Hadi diyordu yıldızlar, Hadi diyordu ay! Kainat bir isim duymak istiyordu. Ve bir ses yükseldi Âmine’nin evinden; Muhammed! Karanlıklar aydınlığa bıraktı yerini. Muhammed! Melekler öptü o nurdan ellerini. Muhammed! Seni yaratan Allah’a kurbânız ey dürri yekta! Sana o adı veren rahmana kurbanız
Artık sen vardın Susuz topraklara rahmet indi seninle Annenden sonra anne halime sevindi seninle Yağmura mı ihtiyaç var? Kaldır şehadet parmağını, Yağmurları salsın Allah. Sonra tut ağacın yaprağını, Köklerini çıkarttırıp yanında yürütsün Allah. Yeterki sen iste, Sen iste yarasulallah Deki ben kimim? Dağlar, taşlar dile gelsin, Dilsiz çocuklar ellerinden tutup, Ente Rasulullah desin.
Sen vardın Bedir kârdı, Uhut dardı Hendek yârdı. Yiğitlerin vardı. Ölmek için yarışan yiğitler...
Hele bir enesin vardı senin. Enes bin malik... Uhut’ta öldüğünü duyunca arkadaşlarına, Niye burada oturuyorsunuz diye sormuştu. Onlar da “Allah’ın Rasulü öldürülmüş deyince Enes kükremiş: “ Peki o öldükten sonra yaşayıp da ne yapacaksınız? Kalkın ve O’nun gibi ölün! Demişti. Ve savaşın en yoğun olduğu yerde şehit düşmüştü. Hem de ne şehit ey nebi! Vücudu yaralardan tanınmaz haldeydi. Kızkardeşi ancak parmaklarından tanıdı onu...
Musab Bin Umeyr’in vardı senin. Uhut’ta sancağını taşıyan. Öyle bir aşkla sana bağlıydı ki Allah o gün melekleri Musab’ın suretinde indirdi.
Ebu hureyren vardı... Acıkınca mescidin önünde durur sana bakardı. Sen anlardın, Ya Ebâhir gel! Derdin.
Ve sen gittin... Bir gidişle gittin Ardında hüznün kaldı. Hasretin kaldı göklerde. Bilal ezan okuyamaz oldu Ne zaman teşebbüs etse Muhammed rasulullah demeye Dizleri üstüne çöker, kendinden geçerdi.
Sonra günler ay, Aylar yıl oldu. Ve asırlar oldu Sensizliğe açtık gözlerimizi. Ama sen bırakmazsın bizi. Sen varsın ey şehitlerin sultanı Sen varsın! Bir şehit bile ölmezken Sana nasıl yok deriz. Ebutalip şama giderken devesinin önüne geçip Beni burda kime bırakıp gidiyorsun demiştin. Ne anam var ne babam... Ebutalip bırakmamıştı bu yüzden.
Sensizliğin ızdırabıyla inleyen ümmetini kime bırakıp gidiyorsun Ya Rasûlallah! Bırakma bizi ki; Allah; Sen onların içindeyken onlara azab edecek değiliz buyuruyor. Bırakma bizi! Hayatı seninle öğretti Rahman. Kulluğu seninle tanıdık. Duayı senden öğrendik sevgili! Hz Ömer umre için senden izin isteyince, “Kardeşcik” dedin ona, Kardeşcik, duanda bana da yer ayırır mısın? Bizler Ömer değiliz ama Bütün dualarımız senin için
Ey Rabbimiz! Rasulünü anışımızdan haberdar et! O’na binler salat, binler selam! Habibine Makam-ı Mahmut’u ver O’na vesileyi lutfet. O’nu refik-i Âlâya yükselt Bizi de affet O’nun hatrına affet Zatının hatrına Affet. Dursun Ali Erzincanlı
[/size]
| |
| | | sefabolge
Mesaj Sayısı : 8 Yaş : 32 Nerden : istanbul Reputation : 1 Kayıt tarihi : 24/02/10
| Konu: Geri: Peygamber Efendimiz (S.A.V.) İçin Yazılan Şiirler... 26.02.10 17:02 | |
| Rûhum sana âşık
Rûhum sana âşık, sana hayrandır Efendim, Bir ben değil, âlem sana kurbandır Efendim.
Ecrâm ü felek, Levh u kalem, mest-i nigâhım, Dîdârına âşık Ulu Yezdân’dır Efendim.
Mahşerde nebîler bile senden medet ister, Rahmet, diyen âlemlere, Rahman’dır Efendim.
Tâ Arşa çıkar her gece âşıkların âhı, Medheyleyen ahlâkını Kur’an’dır Efendim.
Aşkınla buhurdan gibi tütmekte bu kalbim, Sensiz bana cennet bile hicrândır Efendim.
Doğ kalbime bir lahzacık ey Nûr-i dilârâ Nûrun ki gönül derdime dermândır Efendim.
Ulvî de senin bağrı yanık âşık-ı zârın Feryâdı bütün âteş-i sûzândır Efendim.
Kıtmîriniz ey Şâh-ı rüsûl, kovma kapından, Âsîlere lûtfun yüce fermândır Efendim.
Ali Ulvi Kurucu | |
| | | katrenur Forum Yetkilisi
Mesaj Sayısı : 437 Yaş : 40 Nerden : cizre Reputation : 2 Kayıt tarihi : 13/03/10
| Konu: Geri: Peygamber Efendimiz (S.A.V.) İçin Yazılan Şiirler... 09.04.10 18:52 | |
| Faran Dağlarında Açan Sevgili
Selam sana nazlı Nebi Selam sana gözbebeği Mevla’nın kudretiyle selam.
Selam sana nur-i dilara Selam sana Hakk habibi Rahman’ın kudretiyle selam.
Selam sana Andelib_i Zişan Selam sana Muhammedi Cebrail’in yüreğiyle selam İbrahimce selam sana Rahimce selam sana Gafurca selam.
Selam sana ey yetimler padişahı Selam sana Ahmedi nefesli yar Eyyupça selam sana Selam sana ya Habiballah Selam sana ya Nebiallah Selam sana ya Resulallah.
Ya Resulallah Sen sevmek için istenen Can dudakta istenen Sevda ikliminin en güzel mevsiminin En güzel çiçeğisin.
Cemre gibi düştün kainatın kışına Bahar senin elinde doğdu Senin elinle indi toprağa Öyle bir sevildin ki Candan aziz bilerek Uğruna can verildi Ama bu ölüm değildi Adını bir kez anan Bir kez gönülden anan Rahmetin nur kaynağı gözlerinde dirildi Şimdi biz de seni anıyoruz Mevla’mızın yeminleriyle anıyoruz seni Ey Faran Dağları’nda açan sevgili
Fecre On geceye Her şeyin çiftine ve tekine Akşamın alacakaranlığına Kararıp bürüdüğü zaman geceye Açılıp aydınlattığı zaman Gündüze and olsun ki Sen olunca sitem yok Serzeniş yok Eyvah yok Alemlere ambersin O’ndan başka ilah yok Sen en son peygambersin.
Beni ilk öksüz oluşun vurdu Yetim kalışın yaraladı önce Elden ele dolaşmıştın Herkesin gözbebeğiydin
Ama mahzun Ama kederli Bir yanın arşa kadar azamet Bir yanın ürkek
Mekke akşamları yanar Verdiğin her nefeste Ve gökten inen bir sesle Allah korumasına alır.
Senin derdin Allah’tı Hüznün kederin Allah Senin dostun Allah’tı Sana en yakın Allah.
Biz seni göremedik ya Resulallah Uhud Dağı’nı seyrettik Okçular tepesinden bir sabah Bir Medine sabahında Uhud’u seyrettik Seni göremedik Ebu Ubeyde bin Cerrah sanki ordaydı Sanki mübarek yüzüne batan miğfer halkalarını Dişleriyle sökmek için nefes nefeseydi Kalbi yerinden fırlayacakmış gibiydi Seni öyle seviyordu ki Tenine bir dikenin batması bile O kalbi durdururdu.
Biz seni göremedik ya Resulallah Uhud’u gördük bir sabah Malik bin Sinan olamadık Mübarek kanının kanına karıştığı Malik bin Sinan sanki oradaydı Ve inemedik okçular tepesinden Sanki sen inin demeden inersek Uhud tekrar cehenneme dönerdi.
Ey Faran Dağları’nda açan sevgili Güneşe ve onun ışığına Ardından gelmekte olan aya Onu ortaya koyan gündüze Onu bürüyen geceye Göğe ve onu meydana koyana Yere ve onu yayana and olsun ki Sen olunca sitem yok Serzeniş yok Eyvah yok Alemlere ambersin O’ndan başka ilah yok Sen en son peygambersin
Vazgeçtim seni hep ötelerde aramaktan Seni yüzyıllar öncesine hapsetmekten vazgeçtim Mesafelerden usandım ya Resulallah Sana sesleniyorum
Alemlere rahmetsin Seslenince yanımdasın Burdasın Günahkarım
Ama sen günahkarların umudusun Temizle beni ya Resulallah! Temizle beni ya Resulallah! Temizle beni ya Resulallah!
Mescid-i Nebevi’de gördüm Mübarek sözlerinden birini süsleyip duvara asmışlar: "Benim şefaatim ümmetimden büyük günahları olanlar için." Buyurmuşsun İçimde her şey üşür Rüzgar üşür Yağmur üşür Dua üşür Melekler üşür Isıtırsan bir sen ısıtırsın Medine’ye akan nur gibi ak kalbime Ey ban u cihan Yorgunum Güçsüzüm Çaresizim Sen çaresizlerin yardımcısısın
Yüreğimi koşturdum Sana doğru Çatlarcasına koşturdum Kimseye hakkım yok Huzurunda sana ait varlıkları dava etmem Ben bir davalıyım Tükendim ya Resulallah Hicretimi kabul et ya Resulallah! Hicretimi kabul et ya Resulallah! Hicretimi kabul et... | |
| | | katrenur Forum Yetkilisi
Mesaj Sayısı : 437 Yaş : 40 Nerden : cizre Reputation : 2 Kayıt tarihi : 13/03/10
| Konu: Geri: Peygamber Efendimiz (S.A.V.) İçin Yazılan Şiirler... 09.04.10 18:56 | |
| :: Miraç::
Kapatın gözlerinizi
Ve karanlığı seyredin.
İşte böyle bir gece.
Mekke’de bir gece
Yorgunluk havada
Gariplik suda
Simsiyah bir sessizlik
Uyku bile uykuda.
Kâbe’nin hatîm kısmında
Yanı üzre yatan biri var
Yıl hüzün yılı
Ebu Talib yok
Yıl hüzün yılı
Vefakâr eş
Haticetül kübrâ yok.
Kâbe’nin hatîm kısmında
Yanı üzre yatan biri var
Teselli arayan kalp
Hüzünle çarpan kalp
O’nun kalbi.
Ve ayak sesleri
Yıldızlar ışıldıyor.
Bu ayak sesleri göklerden
Yol veriyor yıldızlar.
Semâdan inenler var.
İzin verseydi Allah
Kâinat inerdi yere
Çünkü kâbe’nin hatîm kısmında yatan
Sultân-ı levlâk’tır.
Habîb-i zîşândır o
Nur-u hüda’dır.
Merhamet ufkunun nazlı güneşi
Kainatın biricik çiçeğidir o.
İzin verseydi allah
Âlemler inerdi yere
Oysa emir yalnız cebrail’e
Ve yalnız cebrail iner yere
Kalk ya rasulallah
Semada melekler seni bekler
Taif’te taşlanan yüzüne hasret
Alaya alınan sözüne hasret
Seni bekler melekler.
Yer yüzünde vefa yok mu?
Seni teselli edecek birini mi arıyor kalbin.
Sevdiklerin bir bir uçuyor mu elinden?
Davetini hafife mı aldılar?
Üzülme ve aç gözlerini
Öteler bekliyor seni
Bu gece kainat adını anacak,
Aç gözlerini ki alemler nazarına kanacak.
Burak, senin için uçacak.
Aç gözlerini ya habiballah
Bu gecenin adına isra diyecek allah.
Ey yedi kat sema aç kapılarını,
Ve haber ver hasretle bekleyen peygamberlere
Deki hazreti Adem’e;
Cennetin kapısına adı yazılan
İsminin hatrına af istediğin
Salih oğul geliyor.
Söyle İsa’ya:
Kuytu köşelerde
Havarilerinle Allah’a sığınırken,
Bir adım ötedeymiş gibi kokusunu aldığın
Ve insanlığa gelişini müjdelediğin
Ahmet geliyor.
Yusuf’a, İdris’e, Harun’a söyle
Musa’ya deki:
Vasıflarına hayran olup da
Ümmetinden olmak istediğin
Salih kardeş geliyor.
Müjde ver İbrahim Peygamber’e:
Dua dua yalvarıp
Gelmesini istediğin oğul geliyor
Aç kapılarını ey yedi kat sema
Bu gelen Muhammed Mustafa
Cebrail yol gösterir
Ve yürür sultanlar sultanı
Bu nasıl bir yürüyüştür.
Bu nasıl bir eda?
İnci inci ter mübarek alınlarında
Baştan ayağa edep var
Attığı her adımda.
Sultanım,
Cennetler gösterilirken o gece
Ümmetini hayal ettin mi cennette?
Cehennemin alevleri selamlarken seni,
Gözyaşlarını gördü mü Cebrail?
Ümmetim dedin mi?
Sen unutmazsın bizi bunda kuşku yok
Tahiyyat duası haber verdi bize
Sen bizi hiçbir yerde
Hiçbir zaman unutmadın
İnşallah biz de seni unutanlardan olmayız.
Allah seni unutturmasın bize.
Bir söz sultanının dediği gibi
Eğer günahlarımızdan dolayı girersek cehenneme
Ve Allah biran olsun açarsa ufkumuzu
Talaal bedru aleyna diyeceğiz.
Miraç gecesi
Yürüdü rasulullah
Cebrail önde
Bir gece yürüyüşüyle
Yürüdüler… Yükseldiler.
Yükseldikçe yükseldiler.
Cebrail durdu birden,
Ya rasulallah, benimle buraya kadar.
Efendimiz niçin diye sordu
Burası sidre-i münteha’dır
Bir adım daha atarsam, yanarım, kavrulurum.
Allah rasulu, sordular:
Nasıl gidilir sidre-i münteha’da?
Cibril-i emin cevap verdi:
Aşkla!
Aşkla gidilir ya rasulallah
Aşkla gidilir ya habiballah
Aşkla gidilir ya nebiyyallah
Yürü sultanım yol senindir!
Aşk vadisinde mühür senin.
Söz senindir hal senindir.
Muhabbetin adı sensin.
Varlıkların tadı sensin
Yürü ve selamını ilet
Gözü yaşlı ümmetinin
Sensiz bunca yetimin
İlet selamını
Ahir zamanın ahını
Yüceler yücesine ilet
Sultanım
Sen dönerken miraçtan
İlahi hediyelerle
Bizim için miraç olan
Beş vakit namazla,
Bakara suresinin son iki ayetiyle
Ve şirke düşmeyenin affedilebileceği müjdesiyle
Dönerken sen miraçtan
Biz ahir zamandan
Ebu Bekir edasıyla bakıyoruz sana
“O söylediyse doğrudur”
Rasulullah söylediyse doğrudur.
Ve bir ayetin sıcaklğı sarıyor
Kainatin kalbini:
Her türlü noksanlıktan münezzeh olan allah
Kulunu geceleyin mescid-i haram’dan alıp,
Kendisine bir takım ayetler gösterelim diye
Etrafını mübarek kıldığımız
Mescid-i aksa’ya götürdü.
Çünkü, işiten ve bilen odur.
Şimdi açın gözlerinizi
Ve mîrâc’a hazırlanın | | Dursun Ali Erzincanlı
|
| |
| | | AKEVLER[HACER] Admin
Mesaj Sayısı : 2365 Yaş : 66 Nerden : izmir Reputation : 20 Kayıt tarihi : 09/02/10
| Konu: Geri: Peygamber Efendimiz (S.A.V.) İçin Yazılan Şiirler... 09.04.10 19:07 | |
| işte o
Şehadet ederim Varlıkları yoktan var eden ALLAHa O'nun tarafından bir elçi gönderilecektir Adı Ahmet olan Ömrüm yetişirse gelişine O'na yardımcı olurdum Hem de amca oğlu..
O zaman Savaşırdım kılıcımla düşmanlarına karşı Siler yok ederdim sinesinden Bütün elem ve kederleri Mutlu olması için Gereken ne ise yapardım..
Bu nasıl bir sevgi,nasıl bir aşk ki ezelden ebede herkes O'na sevdalı..inanan inanmayan herkes O'na hayran.. Rabbim hakkıyla sevenlerden eylesin inşaallah.. O kutlu sevdayı tadanlardan olmak duasıyla.. | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: Peygamber Efendimiz (S.A.V.) İçin Yazılan Şiirler... 01.05.10 7:34 | |
| BİR SEVGİLİ
Kelimeler anlatır mı Aşk-ı Muhammedi. Nabi yazdı, Medine Ezan diye dinledi. Süleyman mevlidi gönüllere nakşetti. Ben yazabilir miyim Ey Sevgili?
Gerçekte adımlayamadım bastığın yerleri. Mekke, Medine olmadan açılır mı kalbi İstanbul’da Eyüp, Üsküdar ayak izleri Bursa, Konya hep sevgilinin şehirleri.
Ey Nebi sevenlerinin gül kokuyor elleri Hadim’de yükseklerde öptüm o güzel erleri Huzurdu, muhabbetti farklıydı dilleri Kadiri, Nakşi, Halveti, Mevlevi; hepsi Sevgili
Göremedim , gören gözleri gördüm, gönülleri Dizilmiş yoluna aşkında erimişleri Mevlana dedi; Aşk her asrın muallimi Türkü, Kürdü, Arap’ı, Acemi; hepsi Muhammedi
Yanında olmak isterdim bir Ali Dizlerinin dibinde, kanatlarının altında bir Hüseyni Biliyorum, bugün yanında olanlar Halil’i Her zaman kazanacak Aşk-ı Muhammedi Bir güneş gibi üzerimize doğdun Ey sevgili
Belki rüyama gelir sevgili Nebi Heyecanla sıçrarım delerim gökleri Bir dakika hazırlanın ev sahipleri İşte geliyor Ümmetin Peygamberi
Rüyaya gerek var mı ki İşte şimdi coşturuyor gönülleri Ben biliyorum kendi aczimi İstiyorum bir hücrem olsun Sevgili
Önümü aydınlatan hep O’nun sözleri “Her birinizin her bir eklemi Ve kemiği için bir sadaka gerekli Sadakadır her tespih ve hamdi
Sadakadır kötülüğü engel, tavsiye iyiliği Kuşluk vakti iki rekat karşılar her şeyi Ebu Zer ulaştırdı İslam’ın Mesih’i Zühd, takva ve kanaat sahibi, işte bir gönül Eri
Bizler yolcuyuz, kendimizi bileli Ben yazmadım , yazdırdı gönül eri Varın siz düşünün derinliği Yunusu , Şemsi tüm kainatın velisi Cümle alemin tek sevgilisi Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v.) | |
| | | katrenur Forum Yetkilisi
Mesaj Sayısı : 437 Yaş : 40 Nerden : cizre Reputation : 2 Kayıt tarihi : 13/03/10
| Konu: Geri: Peygamber Efendimiz (S.A.V.) İçin Yazılan Şiirler... 07.05.10 7:03 | |
| Taleal bedru aleyna Minseniyyatil veda Vecebeş Şükrü aleyna Madea lillahida
Eyyühel Meb üsü fiyha Citebil emril muta Cite şerreftel medine Merhaba ya hayrada
Ay doğdu Üzerimize Veda tepelerinden Şükür gerekti bizlere Allah'a davetinden
Sen Güneşsin Sen Aysın Sen nur üstüne nursun Sen süreyya ışığısın Ey Sevgili Ey Rasul | |
| | | katrenur Forum Yetkilisi
Mesaj Sayısı : 437 Yaş : 40 Nerden : cizre Reputation : 2 Kayıt tarihi : 13/03/10
| Konu: Geri: Peygamber Efendimiz (S.A.V.) İçin Yazılan Şiirler... 07.05.10 13:42 | |
| bir çift turna gördüm bir çift turna gördüm kabe yolunda seversen mevlayı kalma yolarda bizi bekleyen var kabe yolunda muhammede dogru uçun turnalar
akar aşıkların gözünün yaşı ah etikçe eritir dagları taşı dag ile taşı kudusu şerifte mualla taşı orayı ziyaret edin turnalar peygambere selam sunun turnalar | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: Peygamber Efendimiz (S.A.V.) İçin Yazılan Şiirler... 23.08.10 10:46 | |
| Ey Gül
Ey Gonca-i nur Meftun yaprak har Sana Sensin gönüller mahı Bu yaz bu bahar Sana Mucize saltanatın tasları ayna yapar Her ırmak ve her deniz her leyl-ü nehar Sana Senin zatı abdesin alemlere rahmettir Cibril vefalı yoldas Yüce Allah yar Sana Bu nice istiyaktır ey en güzel Sevgili Asırlardır kosuyor genç ve ihtiyar Sana Nazarın kalbe sifa sözün hikmet incisi Hangi dertli kavussa olur bahtiyar Sana Misk kapında karar kılmıstır Senin Nebilerin diliyle hep övgüler var Sana Ay, günes, zühre, ülke nuruna pervanedir Alemde olmak ister asıklar civar Sana Senin yolun hep açık gidisin Allah;adır Daglar ates kesilse olamaz duvar Sana Güzelligin alemde misli bulunmaz inci Ey gül hasret çekmede cennet o bulvar Sana Dedinki sükreden kul olmak istememmi ben Rabbin ihsan buyurdu hurma üzüm nar Sana Her mucizen parmakla gösterilmede Senin Çaglatmak öyle kolay çöllerde pınar Sana Hicranın bir kütügü dertle bi karar et Hep özlem duymadadır selvi ve çınar Sana Cennetin çiçekleri Senin kokunu tasır Benzemeye çalısır beyazlıkta kar Sana Günes güzel yüzünden parlaklık aldı ey Gül Acep hayran olmadan hangi göz bakar Sana Askının esiridir ne çöl ne de dag tanır Bu sevdalı gönüller su gibi akar Sana Varlık bahçesi Senin nurundan yaratıldı Hep medyum hep minnettar her can her nigar Sana Tebessümün ayların zührenin sevincidir Nice hasret çekmede bu bülbül-ü zar Sana Yusuf Senin dalında çig tanesidir sanki Divane kesilir göz etse bir nazar Sana Fazlının etegine akıllar erisemez Eli kalem tutanlar övgüler yazar Sana Haki payene sürsem bir kerecik yüzümü Bende olan sermaye hasret intizar Sana Haki payene sürsem bir kerecik yüzümü Bende olan sermaye hasret intizar Sana
Dursun Ali Erzincanlı | |
| | | | Peygamber Efendimiz (S.A.V.) İçin Yazılan Şiirler... | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|