nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Kabristanda Yanyana Yatan İki Kişi 20.02.10 13:08 | |
|
Geçen gün bir mezarlığın yanından geçtim. Sanki ilk defa görüyormuşçasına etkilendim nedense. İlk defa görüyor değildim ama doğrusu bu kadar dip dibe olduklarına dikkat etmemiştim. Nedendir bilmem sanki o kabirlerde, yan yana yatmakta olan iki kişiyi hayattayken aynı ortamda bir arada durmaya tahammül edemeyen iki kişiymiş gibi hayalimde canlandırdım. Hani biri odaya girse öteki çıkar ya işte öylesine geçinemeyen iki kişi. Oysa şimdi nede güzel yatıyorlardı dip dibe. Hayalimde onlara “orada da tepişmeye devam ediyor musunuz?” diye sordum. Aslında onlara değildi bu sorum bu dünyada birbirine tahammül edemeyen herkeseydi. Belki de başta kendi nefsime. Sizi sevmediğiniz birinin yanına gömüyorlar ya da siz önce gömüldünüz getirmiş hiç haz etmediğiniz birini yanınızdaki mezara gömüyorlar. Hatta belki yeteri kadar zaman geçtiyse sizin kemiklerinizi bir kenara toplayıp üstünüze bile koyabilirler. İtiraz etme şansınız hiç yok. Düşüne biliyor musunuz hiç ama hiç sevmediğiniz biriyle yan yana yatıyorsunuz. Düşünmeye başladım, acaba bu dünyadaki dostluklar ve düşmanlıklar orada da aynen devam edecek mi? Yoksa biz öldükten sonra dostluk veya düşmanlıklar da bizimle birlikte silinip gidecek mi? Öldükten sonra dostluğa dönüşecek düşmanlıklar, düşmanlığa dönüşecek dostluklardan da söz etmek mümkün mü? Daha yumuşak bir şekilde ifade etmek gerekirse sevgiye dönüşecek kinler, kine dönüşecek sevgiler de var mı? Bütün bunların en doğru cevabını Kur’an-ı Kerimde bulabilirim diye araştırmaya başladım: • “O gün Allah’a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dost olanlar birbirine düşman olurlar.” 1 Evet, ahirette düşmanlığa dönüşecek dostluklar varmış. Bunu bize Rabbimiz haber veriyor. • “İşte bu, cehennem ehlinin tartışması, şüphesiz bir gerçektir.”2 Hem de ne yaman bir çekişme. Dilerseniz bu ayetten önceki ayetlerden bu tartışmanın ne şekilde sürüp gittiğini seyredelim: (İnkarcıların ileri gelenlerine denir ki «İşte şunlar sizinle beraber (cehenneme)girecek olanlardır.» (Derler ki «Onlar rahat yüzü görmesin. Behemehal ateşe gireceklerdir»3 (Onlara uyanlar «Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin; bunu başımıza getiren sizsiniz; ne kötü bir duraktır!» derler.4 • «Rabbimiz! Bunu kim başımıza getirdiyse, ateşte onun azabını kat kat artır» derler5 Bunun da ötesinde birbirlerine lanet okumaya varan sahneleri de Rabbimiz bize Hazreti İbrahim’in dilinden haber veriyor. Buyurun birlikte seyredelim: “(İbrahim onlara) dedi ki: Siz, sırf aranızdaki dünya hayatına has muhabbet uğruna Allah’ı bırakıp birtakım putlar edindiniz. Sonra kıyamet günü (gelip çattığında ise) birbirinizi tanımazlıktan gelecek ve birbirinize lânet okuyacaksınız. Varacağınız yer cehennemdir ve hiç yardımcınız da yoktur.”6 Bu sahneyi bizzat hadisenin yaşandığı yerden de seyredebiliriz: “(Allah) diyecek: «Cinlerden ve insanlardan sizden önce geçmiş ümmetlerle birlikte ateşe girin.» Her bir ümmet girişinde kardeşini (kendi benzerini) lanetler. Nitekim hepsi birbiri ardınca orada toplanınca, en sonra yer alanlar, en önde gelenler için: «Rabbimiz, işte bunlar bizi saptırdı; öyleyse ateşten kat kat arttırılmış bir azap ver diyecekler. (Allah da «Hepsi için kat kattır. Ancak siz bilmezsiniz» diyecek.”7 “Öncekiler de, kendilerinden sonrakilere sizin de bizden bir farkınız yoktu. O halde siz de işlediğiniz kötülüklerin karşılığı olan azabı çekiniz» derler.”8 Şimdi de dostluğa dönüşecek düşmanlıklar var mı onu araştıralım: “İyilikle kötülük bir olmaz. Sen kötülüğü en güzel bir tavırla sav O zaman bakarsın ki seninle arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost oluvermiştir.”9 Ayetten anlaşılan o ki iyilikle düşmanlıklar daha bu dünyada dahi dostluğa dönüşebiliyor hem de sıcak bir dostluğa “veliyyün hamim” tabirini kullanıyor bizi yaratan Rabbimiz. Yeter ki biz iyi niyetli olalım düşmanlıkların üstüne bir perde çekelim, ben haklıyım o haksız diyerek nefsimize arka çıkmayı bir tarafa bırakalım da kardeşler olalım. Bunu bizden isteyen de Rabbimiz: “Hep birlikte Allah’ın ipine (İslâm’a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O’nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz...”10 Rabbimiz bizden bunu isteyince kalbimizdeki yer etmiş kin duygusundan kurtulmaya karar verdik. İyi ama bu o kadar kolay bir şey değil ki yıllardır birikip gönlümüze çöreklenmiş kini bir anda söküp atalım da kardeşler olalım. Bunun da yolunu Rabbimiz öğretiyor. Dua. Nasıl mı? İşte: “…Rabbimiz! Bizi ve bizden önce gelip geçmiş imanlı kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphesiz ki sen çok şefkatli, çok merhametlisin!”11 Şimdi diyeceksiniz ki bize sataşıldığı zaman ne olacak? İşte cevabı: “Rahmân’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler onlara laf attığında (incitmeksizin) «Selam!» derler (geçerler);”12 Peki, hiç mi düşmanımız olmasın denilecek olursa, düşman olarak şeytan az mı geliyor ki başka düşman arayalım, hadi aradık diyelim onun içimizdeki işbirlikçisi nefsimizi gözümüz görmüyor mu? Bu dünya fani olduğu gibi içindekiler de fani hepimiz bu gün varsak yarın yokuz. “Baki kalacak yararlı işler Rabbinin katında sevap olarak da daha iyidir,”13 ayetinin mazmununca Rabbimizin katında makbul dostluklar kuralım, Müslüman kardeşlerimize kırılmayalım. Kırılmamayı başaramadıysak bari bunun içimizde biriktirdiğimiz bir kin haline gelmesine izin vermeyelim. Nefsimiz istemese de affediverelim. Rabbimize düşman olanlara biz de düşman olalım. Eğer Rabbimizin dostuna dost düşmanına düşman olursak bu dostlukları da baki kılmış oluruz. Çünkü Allah bakidir. Kısacası Allah’ın kullarını Allah için sevmeye çalışalım. Sevemiyorsak bari müsamaha ile davranalım. Düşmanlık bize bir şey kazandırmaz, ille düşman olacaksak suça düşman olalım suçluya değil. Hem şunu da unutmayalım ki bu kin ile cennete giremeyiz. Rabbimiz cennette gönüllerimizdeki kini söküp atacağını bildiriyor. “Biz, onların gönüllerindeki kini söküp attık; onlar artık köşkler üzerinde karşı karşıya oturan kardeşler olacaklar.”14 Bütün bu ayetlerin ışığında o mezarlıkta yan yana yatan insanları düşününce anlaşılan o ki eğer o iki kişi cehennemi hak etmiş iki kişi ise bu dünyadayken sıkı fıkı dost olarak yaşamış bile olsalar Zuhruf suresi, 67. ayette bildirildiği gibi düşman olacaklar. Düşman olarak yaşadılarsa artık ne sen sor ne ben söyleyeyim. Cenneti hak etmiş kimseler ise şimdi siz söyleyin cenneti hak edip de “yok ben kinimin sökülüp atılmasını istemiyorum bu kişiyle cennete de girmek istemem” demek akıl kârı mı?
aysel gürgen(altınoluk dergisi)
Dipnotlar: 1) Zuhruf suresi, 43 /67. 2) Saad suresi, 38 / 64. 3) Saad suresi, 38 / 59. 4) Saad suresi, 38 / 60. 5) Saad suresi, 38 / 61. 6) Ankebut suresi, 29 / 25. 7) A’raf suresi, 7/38. A’raf suresi, 7/39. 9) Fussilet suresi, 41/34. 10) A’li İmran suresi, 3 / 103. 11) Haşir suresi, 59/ 10. 12) Furkan suresi 25 / 63. 13) Meryem suresi, 19 /76. 14) Hicr suresi 15 / 47 | |
|
AKEVLER[HACER] Admin
Mesaj Sayısı : 2365 Yaş : 66 Nerden : izmir Reputation : 20 Kayıt tarihi : 09/02/10
| Konu: Geri: Kabristanda Yanyana Yatan İki Kişi 20.02.10 13:09 | |
| NURGÜL OKUDUM COK ETKİLENDİM COK DOGRU BU DÜNYADA SEVMEDİGİN KİŞİDEN UZAK DURABİLİRSİN ANA ORADA ÖYLE ŞANSIN YOK KABİR KOMŞUMUZDA İYİLERDEN OLSUN İNŞALLAH AMİN. | |
|
nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: Kabristanda Yanyana Yatan İki Kişi 20.02.10 13:19 | |
| Rabbim Hayırlı imanlı kabir komşuları nasip etsin herkese hepimize
Amin.Amin.Amin... | |
|