Uzun bir kış gecesi yatsı namazı kılınmış, cemaat camiden yeni dağılıyordu
İki arkadaş yeniden görüşmenin sevinci içinde merhabalaştılar Birbirlerine olan muhabbetleri yüzlerine yayılan gülümsemeden belli oluyordu Kısık bir sesle konuşarak yürümeye başladılar Biri derin bir iç geçirerek diğerine sordu:
Bu namazlar yüzünden çok sıkıntılıyım Bir türlü düzene giremedi Günde kaç defa vakti geçireceğim diye ödüm kopuyor Her vakit ayrı bir telaş yaşıyorum Hele gündüzleri ucu ucuna zor yetişiyor Her gün aynı telaşı tekrar tekrar yaşamak çok zor Hani şikayet olmasın ama hergün beş defa borç ödemek ve bunu takip etmek gibi bir şey Acaba diyorum, bu işin daha kolay bir yolu yok mu? Mesela sana bakıyorum, bu sıkıntıyı hiç çekmiyorsun gibi geliyor Bunu nasıl başarıyorsun?
Arkadaşı hafifçe gülümsedi
- Biliyor musun, aslında yapılan ameli zorlaştıran biziz Sorun namazların vaktinin darlığında veya dünyalık işlerin yoğunluğunda değil, bizim namazı nasıl algıladığımızda
Namaz bize üzerimize yazılmış bir borç olarak öğretildi Üstelik ödenmediğinde ahirette azap çekilerek ödenecek bir borç
Bu, yanlış değil elbette Ama belki en son söylenecek şey Burada gözden kaçan, bizim kalbimize nakşedilmeyen bir incelik var:
Önce beş vakit namazın ne zaman ve nerede farz olduğuna bir düşünelim Hepimiz mirac hadisesini biliriz, ancak önemini yeterince kavradığımız pek söylenemez Mirac insanlık tarihinin zirve noktası, dünyada ulaşılan şereflerin en büyüğü Mirac ile Peygamberimiz bütün sınırları aşarak hiçbir aracı olmadan Allah’ın huzuruna vardı İlâhi ayet ve mucizeler kedisine gösterildi Meleklerin dahi erişemediği bir nimete kavuştu
Böyle muhteşem bir anda dahi peygamberimiz ümmetini unutmuyordu Bu vuslata ümmetinin de ermesi için Rabbine niyazda bulundu
İşte namaz, müminlere bu anın ve peygamberimizin hatırına bize bir tür mirac olarak verildi Namazla her gün beş defa miracı yaşama, huzura çıkma imkanına kavuştuk
Eğer namazı böyle değil de sadece bir borç olarak algılarsak, işimiz gerçekten çok zor Bir ömür boyu hergün beş defa borç ödemek dünyanın en sıkıntılı işi olur Öde öde bitmeyen bir borç Bir de ödediğin bu borçlardaki kusurların ahirette hesabını vermek de var
Halbuki namazı bir hediye, bir nimet ve mirac olarak algılayabilseydik ne kolay ve tatlı olacaktı! Bunu tam olarak hissedemesek bile, niyetlerimizi bu yönde düzeltmeye çalışsak sanırım çok şey değişecek Adeta yeni bir başlangıç yapacağız
Şimdi insafla düşünelim: Namaz sadece taşınması gerçekten çok zor olan bir yük, her gün ödenmesi gereken bir borç mu olmalı, yoksa bir sevinç, bir bereket, bir esenlik ve vuslat zamanı mı?
- Doğru söylüyorsun Şimdiye kadar namazı hiç böyle düşünmemiştim Günde beş defa sonsuz nimetlere kavuşmak varken, hep kendimizden birşeyler verdiğimizi zannetmişiz
Ya Rabbi; niyetimi düzelterek sana yöneliyor ve bütün namazlarım için tevbe ediyorum Bizleri namaz nimetinden mahrum etme, ondan nasiplenen kullarından eyle
Ümit Bursalı / Semerkand