Kalp körleşirse...
Kur'ân-ı Kerim'de bir noktaya dikkat çekilir: "Gözler kör olmaz; fakat göğüslerin içindeki kalbler kör olur." (Hacc S.Â: 46)
İnsan, gözüyle bakar; fakat gören kalb. İnsan kulağıyla sesleri algılar; fakat işitip anlayan ve dinleyen kalb. İnsan ile hayvan arasındaki fark kalb. Kişi kalbini kullanmıyorsa hayvanlardan farkı kalmıyor, hattâ onlardan daha aşağı derekeye düşmüş oluyor, demektir. Çünkü hayvanlar anlama âleti olan kalbe mâlik değiller. Beriki ise kalbi olduğu hâlde işletmiyor, pas tutmasına sebep oluyor. Ya da yanlış kullanıyor yalama olmasına sebebiyyet veriyor.
Kalb dediğimiz şey nedir?
Kalb 2 mânâda kullanılır:
1- Sol memenin altında damarların kökü olandır.
Tıpcıların meşgul olduğu cismani ve mekâni kalbtir. Ayrıca buna yürek de deriz.
2- Ruhani olan, mânevi alemimizin merkezi bulunan, mekânı olmayan kalbtir. Buna nefsimizin sesi de deriz. İnsanın asıl hakikatı bu kalbtir. Bedende cismâni kalbin mevkii ne ise ruhta da kalb-i ruhaninin mevkii odur. Kur'ân'da, kalb denilince bu ikinci mânâ anlaşılır. Ahlâkî ilimlerde, edebiyatta da kalbten anlaşılan mânâ bu kalbtir. Kalbi bozuk, kalbsiz tanımları ikinci kalb ile alâkalı sözlerdir. Mühürlenen kalb de ikinci kalbtir.
İnsanın hakikati bu kalbtir. Bu, ruhumuzun gözüdür.
Basiret, bu kalbin bakışı; akıl, ruhu; irade de kuvvetidir.
Bu kalb, gönül mânâsında da kullanılır. Meselâ, gönlümden geçti deriz.
Bedende cismani kalbin mecburiliği ne ise, ruhta da ruhani kalbin mecburiliği aynıdır.
"Kalb gözü açık" sözü halk arasında çok yaygındır.
Hâdiselere baş gözüyle bakanlar hiçbir şeyi Kur'ân ölçüsüyle değerlendiremezler. O zaman da, kötülüklere normal derler. Kızı açık-saçık gezer; normal der. TV'de yatak sahneleri seyreder; normal der. Evine gelen ziyaretçileri kadın-erkek birlikte oturtur; normal der. Düğününü sünnete aykırı yapar; normal der.
Hâdiselere kalb gözüyle bakanlar anormallere normal diyemez. Hayata kalb gözüyle bakmak demek, İslâm'a ters düşen her şeyin tehlike olduğunu kavramak demektir. İslâm'a ters düşen yüzlerce tehlikeli işlerin ortasında kalan mü'min bu tehlikeleri sezemiyorsa, zararını hesap edebiyorsa kalb gözü kör demektir.
Kalbler kararır. Günahlardır kalbleri karartan. Kalbi karartan, kalbte is-pas bırakan şeylere günah denir. Peygamberimizin tarifi de budur: "Günah, göğsünü daraltan ve insanların muttali olmalarını arzu etmedikleri şeylerdir" (Müslim. Birr: 14-15. Tirmizi. Zühd: 52)
Kalbin cilâsı yaratıcısını hatırlamaktır. "Kalbler ancak Allah'ın zikriyle tatmin olur." (Ra'd S.Â: 28)
Hz. Enes (RadıyAllahu Anh) naklediyor:
Rasülûllah (SallAllahu Aleyhi Vesellem) şöyle duâ ederdi.
"Ey kalbleri evirip çeviren, kalbimi dinin üzere sâbit kıl." (Tirmizi, Kadir: 7 Davet: 89, İbni Mace, Dua: 2. Müsned: 6/251)
"Kalbleri var, onunla anlamazlar, gözleri var onunla görmezler; kulakları var onunla duymazlar... Onlar dört ayaklılar gibi, hatta daha da şaşkın ve aşağıdırlar." (Araf S.Â: 179)
Allah'ım! Kalblerimizi dinin üzere sâbit kıl...