Rasûlullah (sav) buyuruyor:
“Yanımda bir şeyler olsaydı, onları sizden esirgemez, verirdim. Kim dilenmekten çekinir, iffetli davranırsa, Allah onun iffetini arttırır. Kim tok gözlü olmak isterse, Allah onu başkalarına muhtaç olmaktan kurtarır. Kim de sabretmeye gayret ederse, Allah ona sabır verir. Hiç bir kimseye, sabırdan daha hayırlı ve büyük bir lutufta bulunulmamıştır.” (Buhârî, Zekât 50, Rikak 20; Müslim)
*******************
Enes İbni Mâlik (ra)’den rivâyet edildiğine göre Nebî (sav), (çocuğunun) mezarı başında (bağıra-çağıra) ağlayan bir kadının yanından geçti.
Ona:
“-Allah’dan kork ve sabret!” buyurdu.
Kadın:
“-Çek git başımdan; zira benim başıma gelen felâket, senin başına gelmemiştir,” dedi.
Kadın Hz. Peygamber’i tanıyamamıştı. Kendisine, onun Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem olduğunu söylediler. Bunu duyar duymaz Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in kapısına koştu, orada kapıcılar yoktu. (Özür beyân etmek üzere Hz. Peygamber’e):
“-Sizi tanıyamadım,” dedi.
Peygamber (sav):
“-Sabır dediğin, felâketle karşılaştığın ilk anda dayanmaktır” buyurdu. (Buhârî, Cenâiz 32, 43; Ahkâm 11; Müslim)