Hayat ertelenemez…Daha doğar doğmaz anlamalıydınHer şeyin er yada geç bir sonu olduğunu…
Zamanı geldiğinde çıkıverdin sahneye
Sonu meçhul bir oyuna açılınca perdeler,
Doğup başladın sen de herkes gibi, ölmeye…
Çok geçmeden öğrendin ertelemeyiŞımarıp da babanı az bekletmedin,
Baba diyebildiğini duyması için
Ve diz üstü süründün aylarca usanmadan
Kucak açıp, koşmanı beklerken sevdiklerin…
İnsan istemese de geçiyor işte zamanArtık sen o evin yumurcağı değildin.
Derken bir listeye yazdırdılar adını,
Her sabah "burada mı?" diye sordular
Sense hep "bugün nasıl bitecek" diye
Yaşamayı ertelerken geçti güzelim yıllar…
Son akşama bıraktın her seferindeKabus gibi sınavlara hazırlanmayı
Götürdü bak doğruları yanlış cevaplar
Planlar yazmaktan yıprandı parmakların
Ondan çalamayışın hayalindeki sazı
Tüm zor başlangıçları yarınlara bıraktın
Sana bir şey öğretecek oysa yarınlar:
Hayat bu, ertelenmez…
Sen yeni düşler kurarken yatağında, Hayallerini çaldı zalim hırsızlar…
Sensiz gecelerde üşüdü sevdiklerin;
Sense terleyip durdun kaygıların koynunda
Paylaşmalıydın oysa, servetin yalnız bugün
Yarınlarsa meçhul, gelmedi daha …
Alnında dünden emanet kırışıklıklar Yaptıklarına dair pişmanlıkların izi
Yapamadıklarınsa birer mıhtır aklında
Çekip de gidenler unutulsa da biraz,
Yaradır hep aramızda yaşanmadan kalanlar
Hayatta keşkelere yer yoktur ama Keşke bildiğin kadar yapabilseydin
Haykırabilseydin haklı olduğun kadar
Haksız olduğundaysa, susabilseydin
Ve annene o gülü uzatmak için
Keşke o kadar çok beklemeseydin
Çünkü güller annelerin ellerinde güzeldir
Kimsesiz bir mezar taşında değil.
İndir arada bir gökten bakışlarını
Bir kulak ver ne diyor, toprağa eğil !
Hayat bu, ertelenmez!..
Ömründen çalarmış hep, yarını bekleyenler Çaldığın sadece yarınlar değil
Bozdurup sıhhatini nakde çevirdin
Aksini yapacaksın ilerde muhtemelen
Şu yokuşu bir çıksan ne gam, ne keder
Belki tüm insanlığın elinden tutacaksın…
Anlatma biliyorum, çok iyi olacaksın; Düzen tutturuncaya dek yaşarsan eğer
Ama dedim ya dostum hayat ertelenemez!
Zamansız ve rötarsız gelecek bir gün ölüm,
Susturacak sazları acı bir siren !
Son bir fırsat şöyle dursun düşlerin için İhtimal ki vaktin öyle bol olmayacak
Gözlerini kapamaya yetecek kadar
Donuk bakışların anlatacak tavana
Yapılacak ne çok işlerin vardı daha
Ve soluk teninden anlayacak görenler
Seni de üzermiş tutamadığın sözler…
Üzülüp beklemekten fazlasını yap artık Haydi bütün yüreğinle doğrul yerinden
Bir adım, bir özür, belki de bir tebessüm
Ama ne olursun daha fazla bekleme
Ve bekletme daha fazla
Hayat bu, ertelenmez...
ASIM YILDIRIM