RavzaGul.com
|
|
| İSTANBL ŞİRLERİ | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: CANIM İSTANBUL 16.12.09 19:43 | |
|
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten birşey; hava, renk, edâ, iklim; O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misâle.
İstanbul benim canım; Vatanım da vatanım... İstanbul, İstanbul...
Tarihin gözleri var, surlarda delik delik; Servi, endamlı servi, ahirete perdelik... Bulutta şaha kalkmış Fatih'ten kalma kır at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat... Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakışta o mâna: Öleceğiz ne çare?.. Hayattan canlı ölüm, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet...
O mânayı bul da bul! İlle İstanbul'da bul! İstanbul, İstanbul...
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği; Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği. Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir. Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar... Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi? Cumbalı odalarda inletir "Kâtibim"i...
Kadını keskin bıçak, Taze kan gibi sıcak. İstanbul, İstanbul...
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler! Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler... Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgâr, uçan eteklerden sorumlu. Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından Hâlâ çığlıklar gelir Topkapı Sarayından. Ana gibi yâr olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
Gecesi sünbül kokan Türkçesi bülbül kokan, İstanbul, İstanbul...
NECİP FAZIL KISAKÜREK
| |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: İstanbul şehri 26.12.09 17:27 | |
| Erenlerin kalbi burada atar, Bir ab-ı hayattır İstanbul şehri, Sayısız evliya içinde yatar, Bir maneviyattır İstanbul şehri.
Burası kıymetli zatlar diyarı, Sahabeden Halid Eyüp Ensari, İstanbul’un medarı iftiharı, Nurlara deryadır İstanbul şehri.
Eyüp Sultan adlı mübarek mekân, Burayı ziyaret etmez mi insan? Onları tarife yeter mi lisan? Tasavvuf yoludur İstanbul şehri.
Büyük bir âlimdir, hem de bir veli, Kaşgari dergaha komşudur kabri, Muhterem hocamız Hüseyin Hilmi, Saçtığı ışıktır İstanbul şehri.
Edirnekapı’da dervişler piri, Orada yatıyor velinin biri, Adına diyorlar Murad Münzavi, Himmetle doludur İstanbul şehri.
Zeyrek yokuşunu çıkınca yeri, Ağaçlar altında mübarek kabri, Çoğu tanır Mehmet Emin Tokadi, Dilek kapısıdır İstanbul şehri.
Dini için çekmiş nice çileyi, Üsküdar’da Aziz Mahmut Hüdai, Kadılığı atmış, olmuş fedai, Bize yadigârdır İstanbul şehri.
Üsküdar’ın şöyle biraz dışında, Sade bir mekânda köşe başında, Abdülfettah yazar mezar taşında, Akri’ye mekândır İstanbul şehri.
Toprağını sıksan fışkırır veli, Surlar neler söyler olsa da dili, Fatih Sultan’ın manevi hali, Şanlı bir tarihtir İstanbul şehri.
Zeki karaca – Konya | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: İSTANBL ŞİRLERİ 02.03.10 17:45 | |
| İstanbul'u Dinliyorum
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı Önce hafiften bir rüzgar esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor Yapraklar, ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadının suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalıçarşı Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa Güvercin dolu avlular Çekiç sesleri geliyor doklardan Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Başımda eski alemlerin sarhoşluğu Loş kayıkhanelerıyle bir yalı; Dinmiş lodosların uğultusu içinde İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir yosma geciyor kaldırımdan; Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar. Bir şey düşüyor elinden yere; Bir gül olmalı; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Bir kuş çırpınıyor eteklerinde; Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum; Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum; Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından Kalbinin vuruşundan anlıyorum; İstanbul'u dinliyorum.
Orhan Veli Kanık
| |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: İSTANBL ŞİRLERİ 02.03.10 17:46 | |
| Fetih ve 1 Mayıs
Kapılara kilit,kalplere korku vuruldu 1 Mayıs günü,İstanbul'da hayat felç oldu.
İmkan bulan şehirden birgün evvel ayrıldı Kalanlarda korkuya,endişeye kapıldı.
Savaş yok,deprem yok üstelik bayramdı gelen Böyle korkmamıştyı halk,İstanbul feth olurken.
Donanma indirilmişken karadan bağrına Devam ediyordu herkes günlük hayatına.
Bir yanda çağ açan,bir yanda devrim provası İstanbul tarihinde 1 MAYIS yüz karası.
Gözlerinde kin,nefret; kanlarında ihanet Değişsinmiş rejim,kominist olsunmauş devlet.
Sol yumruklar havada,devreim andı içilen Hürriyetlere pranga,rejim diye seçilen.
Tank,panzer emre hazır,polis,asker siperde Görülmüşmüdür bilmem, böyle bayram tarihte.
KENDİNİZE BAŞKA AY,BAŞKA BİR ŞEHİR BULUN İSTANBUL MAYISINDIR,MAYIS İSTANBUL'UN.
Ulubatlı Hasn'ın diktiği o sancağı Ayağa kalksa dünya indiremez aşağı.
Üzülme Istanbul'um,canında sıkılmasın Sevenlerin bağrı daha fazla yanmasın.
Orhan Afacan | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: İSTANBL ŞİRLERİ 02.03.10 17:47 | |
| FETİH MARŞI
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek; Dağlardan çektiler, kalyonlar çekilecek... Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek...
Yürü: "Hala, ne diye oyunda oynaştasın? Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Sende geçebilirsin yardan, anadan, serden... Senin de destanını okuyalım ezberden... Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin, dilde sen... Gönüldesin, baştasın: Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Yüzüne çarpmak gerek, zamanenin fendini, Göster: Kabaran sular nasıl yıkar bendini? Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın; Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Bu kitaplar Fatih’tir, selim’dir, Süleyman’dır; Şu mihrap sinanüddin, şu minare Sinan’dır; Haydi, artık, uyuyan destanını uyandır!
Bilmem neden gündelik işlerle telaştasın? Kızım, sende Fatihler doğuracak yaştasın;
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan; Sana selam getirdim Ulubatlı Hasan’dan...
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın... Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin! Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın! Yürü, arslanım, fetih hazırlığı başlasın...
Yürü, hala ne diye, kendinle savaştasın? Fatih’in İstanbul’u fethettiği yaştasın!
Arif Nihat ASYA | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: İSTANBL ŞİRLERİ 02.03.10 17:47 | |
| İstanbul
Seni görüyorum yine İstanbul Gözlerimle kucaklar gibi uzaktan Minare minare, ev ev Yol, meydan
Geliyor Boğaziçi'nden doğru Bir iskeleden kalkan vapurun sesi Mavi sular üstünde yine Bembeyaz Kızkulesi
Bir yanda, serin sabahlarla beraber Doğduğum kıyılar: Beşiktaşım Baktıkça hep, semt semt, yer yer Beş yaşım, onbeş yaşım, ah yirmi yaşım
Durmuş bir tepende okuduğum mektep Askerlik ettiğim kışladır ötesi Bir gün bir kızını benim eden Evlendirme dairesi
Ziya Osman Saba | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: İSTANBL ŞİRLERİ 02.03.10 17:49 | |
| BİR BAŞKA TEPEDEN
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul! Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer. Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görülür dünyada, Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan. Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rü'yada Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.
Yahya Kemal BEYATLI | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: İSTANBL ŞİRLERİ 02.03.10 17:50 | |
| Boğazı Bir Başka Gören düşer aşka İnsanları bir başka Ey istanbul, ey istanbul
Haydar paşa'dan kalkar tren Gemiler öttürür siren Bu güzelliği Tanrıdır veren Ey istanbul, ey istanbul
Adı çıkmış beyoğlunun Bunları yazan, ben kulunun Gözdesisin sen Ey istanbul, ey istanbul
Kadıköyü, üsküdarı Zengini, hem fukarası Yetmiş iki millet burası Ey istanbul, ey istanbul
Beyazıtı, aksarayı Konağı, kevransarayı Gece sanki, fener alayı Ey istanbul, ey istanbul
Babıali yokuşu Göztepesi, feneryolu Kötülüklerin, her bir yolu Ey istanbul, ey istanbul
Fatih yaptırmış hisarı Yedikule zindanları Hanları, hamamları Ey istanbul, ey istanbul
Güzel heybeli adası Güzellerin çoktur edası Bilen sürer, sefasını Ey istanbul, ey istanbul
Ayasofya, selimiye Tanrıdan bize hediye İnsanları çoktur niye Ey istanbul, ey istanbul
Kilyosu, kumburgazı Sulukule çalar defi, sazı Çekilmez kızların nazı Ey istanbul, ey istanbul
Emirganı, yıldız parkı Yeşil anadolu kavağı Gezilecek yer rumeli kavağı Ey istanbul, ey istanbul
Görürsün var kiliseler Yapılsın hep abideler İnsandır hep faniler Ey istanbul, ey istanbul
Işıl, ışıl galata kulesi Bitmez bu şehrin hilesi Bitsin artık halkın çilesi Ey istanbul, ey istanbul
Kumkapıda balıkçılar Kol kola gezer aşıklar Gece çok güzeldir ışıklar Ey istanbul, ey istanbul
Boğazdadır kız kulesi İnsanın çok çilesi Dolmaz halkın filesi Ey istanbul, ey istanbul
Beşiktaşı, tophanesi Eyüp sultan türbesi Padişahlar manzumesi Ey istanbul, ey istanbul
Bakırköyü, topkapısı Binaları kul yapısı Yok çoğunun tapusu Ey istanbul, ey istanbul
Kasımpaşa, şişanesi Şehrin çoktur birahanesi Bu serdarın bir nağmesi Ey istanbul, ey istanbul Gönderen: serdar sayılAlıntı | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: İSTANBL ŞİRLERİ 02.03.10 17:55 | |
| Canım İstanbul
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar; Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar. İçimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim; O benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim. Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur; Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur. Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale, Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
İstanbul benim canim; Vatanim da vatanim... İstanbul, İstanbul...
Tarihin gözleri var, surlarda delik; Servi, endamlı servi, ahirete perdelik... Bulutta saha kalkmış Fatih'ten kalma kir at; Pırlantadan kubbeler, belki bir milyar kırat... Şahadet parmağıdır göğe doğru minare; Her nakısta o mana: Öleceğiz ne çare? Hayattan canlı olum, günahtan baskın rahmet; Beyoğlu tepinirken ağlar Karaca Ahmet...
O manayı bul da bul! İlle İstanbul’da bul! İstanbul, İstanbul...
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği; Çamlıca'da, yerdedir göklerin derinliği. Oynak sular yalının alt katına misafir; Yeni dünyadan mahzun, resimde eski sefir. Her aksam camlarında yangın çıkan Üsküdar, Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar... Bir ses, bilemem tambur gibi mi, uda gibi mi? Cumbalı odalarda inletir katibi mi...
Kadını keskin bıçak, Taze kan gibi sıcak. İstanbul, İstanbul...
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef isler! Yedi renk, yedi sesten şayisiz belirişler... Eyüp oksuz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu, Adada rüzgar, ucan eteklerden sorumlu. Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından. Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; Güleni söyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
Gecesi sümbül kokan Türkçe’si bülbül kokan, İstanbul, İstanbul...
Necip Fazıl Kısakürek
| |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: İSTANBL ŞİRLERİ 02.03.10 17:57 | |
| İSTANBUL Aşkıyla ruhları yeşerten mekân, Hasretlerin öyküsünde İstanbul. Kıvancını unut, elemi derman, Sevdaların türküsünde İstanbul.
Yedi tepedeki tarihi büyü, Sende canlanır seninle İstanbul. Fetih ruhuyla dirilen o ülkü, Sende yücelir, seninle İstanbul.
Nice derinlik barınır bağrında, Yürekler sende serinler İstanbul. Ömürde bir defa olmak yanında, Dünyalara bedel olur İstanbul.
Fatih Mehmet ile şahlanan ordu, Bu medeniyeti kurdu İstanbul. Adın ile taçlanan Türk’ün yurdu, Seninle sükûnu buldu İstanbul.
Fahrettin KORKMAZ | |
| | | nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Geri: İSTANBL ŞİRLERİ 02.03.10 18:00 | |
| Fetih ve 1 Mayıs
Kapılara kilit,kalplere korku vuruldu 1 Mayıs günü,İstanbul'da hayat felç oldu.
İmkan bulan şehirden birgün evvel ayrıldı Kalanlarda korkuya,endişeye kapıldı.
Savaş yok,deprem yok üstelik bayramdı gelen Böyle korkmamıştyı halk,İstanbul feth olurken.
Donanma indirilmişken karadan bağrına Devam ediyordu herkes günlük hayatına.
Bir yanda çağ açan,bir yanda devrim provası İstanbul tarihinde 1 MAYIS yüz karası.
Gözlerinde kin,nefret; kanlarında ihanet Değişsinmiş rejim,kominist olsunmauş devlet.
Sol yumruklar havada,devreim andı içilen Hürriyetlere pranga,rejim diye seçilen.
Tank,panzer emre hazır,polis,asker siperde Görülmüşmüdür bilmem, böyle bayram tarihte.
KENDİNİZE BAŞKA AY,BAŞKA BİR ŞEHİR BULUN İSTANBUL MAYISINDIR,MAYIS İSTANBUL'UN.
Ulubatlı Hasn'ın diktiği o sancağı Ayağa kalksa dünya indiremez aşağı.
Üzülme Istanbul'um,canında sıkılmasın Sevenlerin bağrı daha fazla yanmasın.
Orhan Afacan | |
| | | | İSTANBL ŞİRLERİ | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|