Gözyaşları süzüldü yüzünde,
o kadar içten, bi o kadar rahatlatan, o kadar pişmanlık dolu, o kadar yüreğinden kopup geldiler ki.
çok ağlamıştı bu güne kadar; çok kez. sessizce süzüldüler tanıdık yollardan...
ama bu kez çok başkaydı, çok güzeldi, tertemiz...
özür diledi rabbinden; ilk kez özür diledi.. isyana yaklaştığı anlar için; ''beni sevmiyor musun- unuttun mu'' dediği için.
ne kadar nankörlük ettiyse işte rabbine, o kadar ağladı . ağladı. düşündü de; hangi duasını kabul etmemişti ki rabbisi, ne istediyse olmuştu... belki sonu kötü bitmişti ama hep kendisi istemişti, kendisi seçmiş ve dua etmişti. o da vermişti istediklerini.kötü seçimlerdi sadece, tecrübesizlik, acelecilik,düşünememe, sağlıklı kararlar verememe.. ve sonra unutmuştu. sıkıntıya düşmeden dua etmeyi unutmuştu. Allahım, dedi ne çıkarcılık bu böyle!!! başım sıkışınca geldim huzuruna, el açtım, istedim; verdin. sonra, ağlıyordu. ilk kez bu kadar acımasızca eleştirmiş, ilk kez rabbinden özür dilemişti. kılmıştı namazlarını hep, ama mecburen, geçiştirivererek, öylesine... bazı kelimeleri yutarak-atlayıp.. neye acele ettiyse??? istediği şeyi alınca anne babasına şımaran, nankörlük eden bir çocuk gibi, hep isteyen, hiç teşekkür etmeyen gibi. duası kabul olmamıştı o anda; ama o kabul edilmiş olsaydı hissedeceği mutluluktan kat kat fazlasını hissediyordu .. beni bırakma nolur Allahım; senden alıkoyan, şüpheye düşüren herşeyden uzak tut beni diye ağladı. ağladı. ilk kez seccadeden kalkmak gelmiyordu içinden; çok sevdiğinden- sevgilisinden ayrılmak istemiyor gibi. ilk kez onun için döktüğü gözyaşlarını silerek doğruldu. içindeki tarif edilmez rahatlık ve huzurla gülümsedi bir bilinmeze
ALINTIDIR