nurgül Admin
Mesaj Sayısı : 3494 Nerden : İstanbul Reputation : 3 Kayıt tarihi : 04/11/09
| Konu: Evlâd Hakkı 22.02.10 20:31 | |
| Evlâd Hakkı M. Sâmi Ramazanoğlu
Ebû Hureyre -radıyallahu anh- Resûlullah -sallâllâhü aleyhi ve sellem-'in şöyle buyurduğunu rivayet eylemiştir: - Her doğan çocuk muhakkak İslâm fıtratı üzere doğar. Sonra anasıyla babası onu yahûdî, yâhud nasârâ, yâhud mecûsî yaparlar. Nasıl ki her hayvanın yavrusu âzâları tam olarak doğar. Hiç o yavrunun burnunda, kulağında eksik bir şey görülür mü? Sonra Ebû Hüreyre -radıyallahu anh- "Habibim! Cenâb-ı Allah'ın insanları Cenâb-ı Hakk'ı idrâk ve hidâyetini kabule müsâid yarattığı fıtrat-ı asliye ki -fıtrat-ı islâmiyedir- fıtrat-ı islâmiye'yi rehber-i hareket ittihaziyle tevhîd-i İslâm düstûrunu şirk ile tebdîl muvâfık değildir."1 meâlindeki nazm-ı celîli okumuştur.2 İşte bu hadîs-i şerifin telkin buyurduğu büyük bir hakîkat da insanlarda din duygusunun, hakîkat aşkının fıtrî oluşu, daha çocuk iken o hayat ile mücehhez olması akıllara hayret verecek bir kudret-i fâtıra-i Sübhaniyedir. Ehl-i tefsir bu âyet-i celiledeki "Fıtrat" kelimesini Hak Dini'ni kabûle kâbiliyet, istîdad ve hidâyet mânâsına hamletmişlerdir. Nazm-ı celîlin mefhumu muktezâsı da budur. Bu kabiliyet bir çocukta inkişâf ettikçe Hâlikını ve O'nun kudret ve azametini daha ziyâde bilir. Hastalıktan sâlim olan göz ve kulağın görmemesi veya işitmemesi nasıl muhâl ise, hârici te'sirâtdan ve müdâhaleden sâlim ve mahfuz olan bir fıtrat-ı selîme sahibinin de Hâlikını tanımaması mümkün değildir. İşte bu hikmete binâen, Resûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyurmuştur ki, -"Her çocuk İslâm fıtratı üzere doğar, fakat sonra ebeveyni yahûdî, nasrânî, mecûsî ise evlâdını da yahûdi, nasrânî, mecûsî yapar." Binaenaeyh bir müslüman ebeveyn de fıtrat-ı İslâm üzere Cenâb-ı Hakk'ın kendilerine bahş ve ihsân buyurduğu evlâdına dînî terbiye ve akîdesini tâlim ve telkîn etmekle veyahut okutturmakla mükelleftir. Aksi takdirde mes'uldür Nitekim Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: -"Ey ümmetim! Sizin hepiniz çobansınız. Âilenizin her ferdi öbürlerine karşı bir takım vazifelerin ifâsıyla mükelleftir. Bu vazifelerden dolayı Cenâb-ı Allah'a karşı mes'uldür!"3 Bu hadîs-i şerifin devâmında: -"Zevc çobandır, âile halkının nafakasından ve terbiye-i diniye ve ahlâkıyyesinden mes'uldür. Zevce dahi kocasının yed-i emânetine teslim ettiği âile yuvasının hüsn-i muhâ-fazasından, kezâ evlâdının dînî terbiyesinden mes'uldür." Âile ocağında bir evlâdın dünyaya gelmesiyle evlâd hakkı evvelâ evlâdına güzel bir isim vermekle başlar. Nitekim hadîs-i şerifte: "Evlâdın ebeveyni üzerinde hakkı güzel isim verilmesi ve Kur'ân'ı ve ferâiz-i diniyesini tâlim etmek ve sinn-i rüşde vâsıl oldukda evlendirmektir" Diğer bir hadîs-i şerifde buyrulmuştur: "Evlâdınızı üç hasletle terbiye ediniz: - Peygamberinize muhabbet. - Ehl-i beytine muhabbet. - Kur'ân kıraeti." Dipnotlar: 1.Rûm sûresi: 30, 2. Sahih-i Buhârî Terc. 4/674, 3. Buhârî Tecrid Terc. 4/651 | |
|