[size=7]Hazreti Musa (a.s.) bir gün yolda giderken, iki büklüm olmuş, belinde zünnar bağlı ve ateşe tapan bir ihtiyar görür. İhtiyara yaklaşarak:
Ey pir! Ne kadar zamandan beri bu ateşe taparsın?
470 yıldan beri bu ateşe taparım.
Hiç vakit bulmadın mı ki, bu ateşten ibadetten yüz çevirip tevbe ederek, Melik-i Cebbar olan Hal Tealaya ibadet etmezsin.
Ya Musa! Eğer ateşe tapmaktan vaz geçsem, Hak Tealanın beni kulluğa kabul edeceğini bilir misin?
Niçin kabul etmesin? O Hak Teala hazertleri “ekramül ekremin”dir.
Ya Musa! Eğer hak tealaya benim gibib kendisinden kaçanları kabul ederse, bana İslamı arz eyle , dedi. Bunu üzerine Hz. Musa (a.s.) da İslamı arz etti. Fakat o zat, imanın kendisine verdiği ferahlık ve sevinçten dolayı feryad ederek kendindn geçti. Hz. Musa onun elini ve ayağını ovmaya başladı ise de ihtiyar bir müddet sona ruhunu teslim etti.
Hz. Musa (a.s.) ihitiyarın techiznini yaparak defnetti. Sonra da kabrinin başında, Hak Teala hazretlerine şöyle tazarru ve niyazda bulundu:
Ya Rabbi! Bu ihtiyar kuluna bir defa kelime-i tevhid söylediği için neler ihsan eyledin? Demesi üzerine Hz. Cebrail (a.s.) gelerek buyurdu ki:
Ya Musa! Rabbinin sana selamı var. Şöyle buyurdu:
Bir kimse Kelime-i tevhidi bir defa ihlas ile söylerse bizi onu kapımıza yakın edip izzet ve keramet hil’atımızı giydirerek, rahmet deryamıza gark ederiz.
Hz. Musa bu kıssayı ümmetine haber vererek buyurdu ki:
La ilahe illallah Musa Resulullah kelimesinin harf adedi 24 tür. Hz. Allah her harf başına o ihtiyarın 27 yılılk günahını afveylemiştir.[[/size]