Artık giden gitmişti
Suyun sessizliğinde sükûnet halime avdet etmişti
Ruhum bir kasvetin tesiriyle farkı fark etmekten aciz nefesti
Ne heves ve ne de şevkiyle lades hayatın vazgeçilmezliğinde bahtı derdesti
Şimdilik düşünmek
Tefekkür etmekten vazgeçip günü birlikle iktifa etmek
Kahretmeden, hissiyatı zedelemeden, çilenin sancını bilemek
Beklenen zamana, sabrın harmanına ve kanaatin baharına umutla yürümek
Nefes, heves için ses
Azimet, maslahata kurban edilen derbederleşen serkeş
Merak, meram için çilekeş, zihnim hakikat türabında garip kafes
Ne desem ve nereye gitsem hüzün karşımda umutlarım hazanda bir çilekeş
Aşk, sema ediyor
Kimler sevdanın rüknüyle kul olmak için bedelleşiyor
Cemaat ruhundan kopuyor, nüfus kaygısı harap ediyor gidiyor
Feyzin zail olmasından söz ediliyor, zan niye galebe geliyor ve aşk kaçıyor
Bin bir bahaneler
Onca zikredilen efendiler ve güya dervişler adım başı
Ey maverayı anlatan ve ibret sayfalarıyla ceht içinde konuşan
Kalbin perişanlığını, ruhun garaipler içinde naçar kaldığını kime anlatsan
Gün yabancılığın
Dün maziye uzaklığın, bugün sadakati sorguladığım
Gayretin hevesler için, mücadelenin nefisler için yağmalandığını
Kime anlatsam, şairin eşsiz mısralarını hakkıyla okusan ve yolumu bulsam
İhsan fenerdir
İhlâs teslimiyet için aşka gebedir, çileler sazendedir
Meşk muhatabını arar, ahenk kalbin sahibiyle birliliğini sağlar
Gönül ağlar, gözler ibret nazarıyla bakar, mizan vicdan mertliğinde ne arar
Mustafa CİLASUN