İmam-ı Gazali hazretleri buyurdu ki: Bütün ibâdetlerin kabûl olması, helâl lokmaya bağlıdır. Hadis âlimi Ahmed bin Abdüllah İsfehânî, diyor ki, “Büyüklerden çoğu buyurdu ki, ibâdetler on kısmdır: Dokuz kısmı helâl kazanmaktır. Bir kısmı da bildiğimiz bütün ibâdetlerdir”. O hâlde, müminler helâl kazanmaya çalışmalıdır. Haramdan ve şüphelilerden kaçınmalıdır.
Hazreti Ebû Hüreyre buyuruyor ki, Resûlullahdan işittim. Buyurdu ki, “Allahü teâlâ güzeldir. Yalnız güzel yapılan ibâdetleri kabûl eder. Allahü teâlâ, Peygamberlerine emrettiğini, müminlere de emretti ve buyurdu ki, ey Peygamberlerim! Helâl yiyiniz ve sâlih, iyi işler yapınız! Müminlere de emretti ki, ey îman edenler! Sizlere verdiğim rızklardan helâl olanları yiyiniz!”.
Resûl aleyhisselam sözüne devam ederek buyurdu ki: “Uzak yoldan gelmiş, saçı sakalı dağılmış, yüzü gözü toz içinde bir kimse, ellerini göğe doğru uzatıp duâ ediyor. “Yâ Rabbî!” diye yalvarıyor. Hâlbuki yediği haram, içtiği haram, gıdâsı hep haram. Bunun duâsı nasıl kabûl olur?”. Yâni haram yiyenin duâsı kabûl olmaz buyurdu. İşte haramı, helâli, şüphelileri ve fâizi bilmeyen, bunları birbirinden ayıramıyan, haramdan kurtulamayıp, ibâdetleri boşuna gider.
En üstün kazanç yolu, helal kazanma yolu cihâddır. İkinci derecede ticâret, üçüncüsü ziraat, dördüncüsü sanattır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
“Malın helâlden mi, haramdan mı geldiğini düşünmiyenler, Cehenneme, neresinden atılırsa atılsınlar, Allahü teâlâ, onlara acımıyacaktır”.
“İbâdet on kısımdır, dokuz kısmı, helâl kazanmaktır”.
“Helâl kazanmak için yorulup, evine dönen kimse, günahsız olarak yatar. Allahü teâlânın sevdiği kimse olarak kalkar”.
“Allahü teâlâ buyuruyor ki, haramdan kaçınanlara hesap sormaya utanırım”.
“Bir dirhem fâiz, otuz zinâdan daha günahtır”.
“Haram maldan verilen sadaka kabûl edilmez. Saklanırsa, Cehenneme gidinceye kadar, ona yolluk olur”.
Hikmetler
Mehmet Oruç