Kırılmış taşların kalbi..
Sabah seher dinlemez yokluklara…
Pervasını bilemiş peşreviyle geliyor akşamlar..
Günün ortası da sonrası da bu saatlere çalışıyor…
Ellerinde olanları ardlarına koymayıp…
Yaşanmışlıkların yaşına başına bakmayıp…
Keşkilerin yerini başka keşkiler alıyor zamanla…
Zaten yaşadığımız da bir andır aslı astarında..
Ve sis dolusu bir mekândır, astarı yüzünü geçmiş…
Kalan bitkinlikler ise tekildir..
Doğmak gibi bir kordonla..
Ve gitmek gibidir bir koridorda annesiz…
Güzel ve özel olması da lazım değil..
Adı lüzumsuz sancıların…
Elbet geçecek elbet geçecek diyorum..
Karanlığa dalıp göze kaybolduğumda..
Ve bir kuytuya çekip kendimi..
Sulu göz yılgınlıklarını geçecekliyorum…
Küsmüyor, kızıyorum kıp kızıl uzaklıklara
Sadece kızıyorum…
Vedalaşıyorum binlerce kez hayatla
Ötesi berisi için düşüncesiz..
Ve bakla ıslanmazlıkla bir serzeniş
Sitemce ve dilini tutamazcasına söyleniştir..
Hepsi hepsi bu işte…
Her yer duman oluyor bu vakitler..
Zor nefes alıyorum üstelik..
Ve sırtıma batıyor burudet mızraplı hatıralar…
Yine susuyorum bildiğin gibi..
Cep delik cepken delik….
Yenim yenildi feleğin kalburunda…
Kolum bir korkulukta emanet..
Canım sağ şimdilik………………..
m_safiturk