Ammâr İbn Yâsir'in annesi Sumeyye Bint Habbât'tır. Ebu Huzeyfe İbnu'l-Muğîre'nin azatlı kölesiydi. Yâsir, kardeşini aramak için Ye-men'den gelip, Mekke'de yerleşmiş ve Ebû Huzeyfe'nin müttefiki idi. Ebû Huzeyfe, Sumeyyeyi Yâsir'le evlendirdi. Sumeyye Ammâr'ı doğu*runca Yâsir'i âzât etti. Yâsir oğiu Ammâr, Abdullah ve hanımı Sumey*ye İslâm'a ilk girenlerdendir.
Sumeyye, İslâm'da ilk yedi kişinin yedincisiydi. Mekke'de müslü-rnanlıkiarını açığa vuran ilk yedi kişi şunlardı: Rasûlüllah (S.A.V), Ebû Bekr, Bilâl İbn Rabah, Habbab İbnu'l-Erett, Suheyb er-Rûmî, Ammâr İbn Yâsir ve Sumeyye Bint Habbât,_ Peygamber'i (S.A.V) amcası Ebû Tâlib himaye etmiş ve ona yardımcı olmuştu. Ebû Bekr'i de kabilesi Teym oğulları korumuştu. Diğerlerine jse kabîleleri, hapsetmek, döv*mek, aç ve susuz bırakmak suretiyle işkence etmek ve yeni dinînden döndürmek üzere saldırmışlardı. Sıcak yaz gününde onlara demir zırh*lar giydirirlerdi., İşkencenin şiddetine kendileri bile dayanamazlardı. Ebû Cehl İbn Hîşam müşrikleri buna teşvik ederdi. Şerefli ve güçlü bi*risinin müslüman olduğunu duyarsa, ona gelir:
— Bundan sonra görüşüne itibar edilmiyecek ve şerefin düşecek, derdi.
Eğer müslüman olan tâcirse :
—Senin ticâretini kesada uğratıp malını yok edeceğiz, derdi.
Eğer zayıf birisiyse, onu tehdit ederdi.
Yâsir ailesini, dininden döndürmek için işkence yapıyorlardı. Fakat onlar küfre dönmediler. Ebu Huzeyfe Muğîre onlara tehdit ve iş*kence yağdırıyordu... Bathâ'da Yâsir'e ve Ammâr ile Sümeyye'ye iş*kence yapıldığı sırada, Rasûlüllah da (S.A.V) Yâsir ailesinin yanına uğ*rayıp :
«— Yâsir ailesi sabredin. Size cennet vâdedilmiştîr,» diyordu.
Yâsir müşriklerin söyletmek istedikleri şeyleri söylemedi. İsla-mın şerefi için ölmeyi göze aldı.. Ve müşriklerin işkenceleri altında şehîd oldu.
İslamda ilk erkek şehîd, Yâsir idî.
Yâsir'in oğlu Abdullah da okla vurulup yere düşürüldü ve şehîd edildi...
Sumeyye Bint Habbât; çok yaşlı ve zaif olmasına rağmen -diniiv den döndürülmek için- yapılan en ağır işkencelere katlanır, müşrikle*rin yaptırmak istediklerini yapmaz, İslamin şerefi için ölmeyi göze alır, müşriklerin söyletmek istediklerini söylemezdi..
Kocası Yâsir, işkencelerle şehîd edildikten sonra, Ebû Cehil'in amcası Ebû Huzeyfe İbnu'l-Muğİre, işkence etmesi için onu Ebû Cehl'e vermişti. Ebû Cehl ona :
— Nasıl atalarının İlâhlarını terkeder de Muhammed'in ilâhına tâ*bi olursun? dedi.
Sumeyye Bint Habbât:
— Bana hidâyet vermişken benimle Allah hakkında mı tartışıyor*sun? dedi.
Ebû Cehl de ona :
— Bana şu ilâhını göster bakalım! dedi. Sumeyye Bint Habbât:
— «Gözler onu görmez. O bütün gözleri görür, o latiftir, haber-dârdir.» diye cevap verdi.
Ebû Cehl ona :
— Lâfa yemin olsun, Muhammed seni büyülemiş, dedi. Sumeyye Bint Habbât:
—Aksine o beni nûre ulaştırdı, dedi.
Ebû Cehl ona :
— Sen güzelliğine aşık olduğun için Muhammed'e îman ettin, dedi.
Sumeyye ona hakaret etti. Bunun üzerine Ebû Cehl de onun önüne mızrağı saplayıp şehîd etti...
Böylece Sümeyye İslamda ilk kadın şehîd oldu..
Sümeyye Bint Habbât, ecrini ve mükâfatını Allah'tan bekleyerek en kıymetli varlığı olan canını Allah (C.C) yolunda hiç gözünü kırpma*dan feda etmiştir. Onun îmanı bunu gerektirmişti..
Sümeyye Hatun, Allah (C.C) yolunda canını böyle feda ederken, bugünün müslümanları Allah (C.C) yolunda, İslam için nelerini feda edebiliyorlar acaba?! Canlarımızı feda edebiliyor muyuz? Sümeyye (r. anhâ) gibi evlatlarımızı feda edebiliyor muyuz? Hattâ ve hattâ mal*larımızı bile feda edebiliyor muyuz acaba?!..
Günümüz kadınları ise; modadan, elğenceden, gezip-tozmadan, süslenmeden, dedikodudan vesâir boş şeylerden vakit bulup ta Allah'a kulluk ve ibâdet bile edemiyorlar.. Veya gerek görmüyorlar!...
Bunun yanında bazı müsiüman kadınlarının, bu mübarek kadın gibi îmanlarında sabır ve metanet göstermeleri imrenilecek bir şey tabiî, asıl mesele kişinin kalbine îmanın bir kere yerleşmesi. Bundan sonra artık herşey ona çok kolay gelir.
Uğrunda can verilen buna benzer pek çok aşk ve cezbe olayı şim*di de işitiliyor.. Fakat insanın kendini feda etmesi eğer Allah (C.C) yolunda oluyorsa, hak yolda oluyorsa, öldükten sonra başlayacak olan sonsuz hayatta insanın yüzünün ağarmasına vesîle olur. Yok eğer her*hangi bir dünya işi, bir nefis işi uğruna yapılıyorsa o kişinin âhiretini de harap ve berbat eder... Alıntı