Hayatın gayesi, yaratılışın manası silinmiş, yok olmuştu. Herşeyin manasını yitirdiği, başıboşluk ve hüzün örtülerine büründüğü bir zamanda ruhlar birşey bekliyor, bir nurun zulmet perdesini yırtmasını içten içe hissediyordu.
O vahşet devrinde Miladi 571 yılının Nisan ayının 20’sine rastlayan Rebi’ul-evvel ayının 12 nci Pazartesi gecesi Mekke-i Mükerreme’de sabaha karşı kainat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş ahir zaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalatü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi.
İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen "Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?" sorularını, düğümlerini çözüp kainatın Sahibini ilan ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hatta cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı.
Doğudan batıya bütün alemin nurlara büründüğü, İlahi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?
O gece Yahudi alimleri semaya bakıp "Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur." Dediler.
O gece evin içinin nurla dolduğunu ve yıldızların sanki üzerlerine dökülecekmiş gibi sarktıklarını görmüşler.
Kabe'deki putların hepsi yüzüstü yere yıkıldı.
Ateşe tapanların, yani mecusilerin bin seneden beri yanmakta olan kocaman ateş yığınları aniden sönüverdi.
Medayin şehrindeki İran Kisrasının sarayının on dört kulesi burcu yıkıldı.
Mukaddes sayılan Save Gölü'nün de o gece bir anda suyu çekilip kuruyuvermişti.
Şam tarafında bin yıldan beri suyu akmayan ve kurumuş olan Semave Nehri vadisi yine o gecede dolup taşarak akmaya başladı.
şeytan ve cinler artık Kureyş kahinlerine hadiselerden haber veremez oldu. Kehanet sona erdi...
İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onu bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yad edip kutluyoruz. Bütün kainatla bu geceyi karşılayarak onun aleme teşrifine kıyam ediyoruz.
Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir.
Bu vesile ile mübarek Mevlid Kandilinizi kutlar, bu gecenin tüm insanlığa iyilik ve güzellikler getirmesini ve insanlığın hayrına vesile olmasını Yüce Allah'tan niyaz ederim.
Recep Altun Kaman-Kırşehir